Etikete göre gösterilenler balyoz davası

Salı, 04 Şubat 2020 00:00

Önce Türk Adaletine Sonra İlahi Adalete

28 Şubat Postmodern Darbesi

CIA-NATO çetesi 90’lı yılların başında Ilımlı İslam Projesi kapsamında Türkiye’de Laik – Seküler kesimi kamusal alanda “İslam’ı çağrıştıracak tüm sembollerin yasaklanması ve kamu görevlerinde Müslümanların görev almasına son verilmesi”nin zamanının geldiğine ikna etti.[i]

Böylelikle bir taşla iki kuş vurulacaktı;

  1. Vatansever Müslüman halk devlet yönetiminden hem siyaset hem de bürokrasi alanında tecrit edilecekti. Refah partisinin kapatılması… İrtica suçlaması ile fakat yargılamadan memuriyetten çıkarmalar ile 2000’lerin başına kadar çok ciddi kıyımlara imza atıldı.
  2. CIA’in 70’lerden beri hazırladığı FETÖ’ye; silahlı kuvvetler, polis teşkilatı, MİT, yargı, milli eğitim başta olmak üzere tüm alanlarda (başta kamusal alandan atılan Müslüman kesimin yerine olmak üzere) kadrolara yerleşme imkânı doğacaktı. Laik – Seküler kesimle işbirliği yapan FETÖ irtica yaftası yapıştırarak atılanlardan boşalan kadrolara maharetle kendi elemanlarını yerleştirdi.

Kısaca 28 Şubat olarak anılan postmodern darbe mütedeyyin kesimde ciddi travmalara sebep olurken, Laik – Seküler kesimin zafer sarhoşluğundan acı ile uyanması da çok uzun sürmedi. Balyoz ve Ergenekon gibi davalarla FETÖ tarafından TSK’dan tahliye edilmeye başlandılar. Yani elleri ile büyüttükleri yılan onları da sokmaya başlamıştı.

Dine ve dindarlara her daim düşman olan Laik – Seküler camia Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşlarının büyük çoğunluğunu oluşturan mütedeyyin kesimin kendilerine düşmanlık beslemediğini hiç bir zaman idrak edemedi.


[i] http://fetogercekleri.com/ust-akil/

 

Balyoz davası sanıkları cezaevinden tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmişlerdi. Basın yayın ordusu ile birlikte cezaevi önünde yaptıkları şovlarla adeta berat ettikleri izlenimlerini vermeye gayret etmiş ve milletin manevi değerlerine hakareti birer cesaret unsuru olarak kullanmışlardı.

Kendilerini cezaevlerine gönderenlerle işlerinin bitmediğini ve muhakkak hesaplaşacaklarını da ima etmeden duramadılar. Etrafında bir sürü şirinlik abidesi avukat ordusu ile poz vermeyi de ihmal etmediler. Görenler onları kahraman sanırdı.

 

ANAYASA MAHKEMESİNİN

BALYOZ DAVASI KARARI

 

Balyoz Hükümlülerinin tahliyeleri üzerinden iki hafta geçti.

Toz duman dağıldı.

Tahliye olan askerlerin serbest kaldıktan sonraki hassas psikolojik durumları da yerini sükûnete bıraktı. Tahliye meselesi de basının gündeminden indi.

Çeşitli boyutları bulunan tahliye meselesini serinkanlı olarak değerlendirme zamanı geldi.

Meselenin farklı boyutları bulunmaktadır.

  • Silahlı kuvvetlerdeki darbeci gelenek ve Balyoz Planı,

  • Balyoz İddianamesi ve tutuklamalar,

  • Yargılama süreci, Özel Yetkili Mahkemenin, Yargıtay’ın, Anayasa Mahkemesinin ve Yetkili Mahkemenin Kararları,

  • Sürecin Asker Mağdurlarına Askeri, Sivil ve Yüksek Yargının yaklaşımı,

  • Yargımızın bağımsızlığı, tarafsızlığı ve Adalet dağıtmadaki becerisi,

Bu meseleleri yaşadığımız süreç içinde tekrar hatırlamamızda fayda bulunmaktadır.