Stratejik Araştırma Kurulları Çalışmalarından Sorumlu Koordinatör Başkan Yardımcıları | ||
---|---|---|
İslam Ülkeleri Birliği Organları için Mevzuat İnceleme ve Araştırma Kurulu
İslam Ülkeleri Ekonomik İşbirliği İmkanlarını İnceleme ve Araştırma Kurulu
İslam Ülkeleri Savunma ve Savunma Sanayi İşbirliği Ortamını İnceleme ve Araştırma Kurulu
İslam Ülkeleri Ortak Asayiş ve Güvenlik Organizasyonu İnceleme ve Araştırma Kurulu
İslam Ülkeleri Dışındaki Dünya Devletleri Milli Güç Unsurları İnceleme ve Araştırma Kurulu
İslam ülkeleri listesine ulaşmak için tıklayınız
ASRİKA İslam Ülkeleri Konfederasyonuna Bağlı Mutasavver Federatif Bölgelerin Askeri Güç Çizelgesi
Birinci Dünya Savaşından sonra yıkılan son İslam Devleti Osmanlı’nın ardında Ortadoğu ve Afrika da kan ve gözyaşı dinmedi.
Savaşın galipleri ortaya çıkan devletçikleri bir bir işgal ederek tüm yer altı ve yer üstü kaynaklarını sömürdüler.
Güç ve siyasi iktidarın kendilerinden başka devletlere geçmemesi için BM “Birleşmiş Milletler” adı altında bir birlik kurdular. NATO ve Varşova Paktı adı altında iki kutuplu dünya oluşturarak ekonomik kazanımların oklarını kedilerine çevirdiler.
ASSAM 19-20 Aralık 2019 tarihlerinde 3’üncü Uluslararası İslam Birliği Kongresi’ni “ASRİKA[i]Ortak Savunma Sanayi Üretimi” başlığı ile gerçekleştirdi. Kongreye 45 ülkeden 200 akademisyen ve STK katıldı. Kongre kayıt masası verilerine göre kongreye giriş için 750’den fazla kişi giriş kartı bastırdı. Rakamları şunun için veriyorum; bir stratejik araştırmalar merkezi tarafından düzenlenen bir toplantı için gerçekten rekor seviyede bir katılımdan ve ilgiden bahsediyoruz. Etkinlik organizasyonu olarak çok başarılı bir çalışma çıkardı ASSAM. Hem de ufak bir efor sarf ederek yaptı bu başarılı çalışmayı.
Türkiye 24 Haziran 2018 Pazar günü Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimini yaptı. Seçim sonuçlarının hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.
Seçimin sonucu haftalar öncesinden anketlerde görünmüştü. 24 Haziran seçimlerinde necip milletimiz çok önemli bir mesaj verdi.
Seçim öncesi seçmenle yapılan anketlerde tercih sebepleri sorulduğunda halkımız; sağlık sistemindeki muazzam yenilikler, eğitim öğretim sistemindeki yatırımlar, teknolojik ilerleme ve ilk ve orta öğrenimde kitapların ücretsiz hale gelmesi, ulaşımda yapılan yatırımlar ile Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü, Yeni İstanbul Havalimanı, Çanakkale Boğaz Köprüsü, otoyollar, bölünmüş yollar, hızlı trenin getirdiği devrim niteliğinde pek çok şey sayılmaktadır.
İçeriden bakıldığında manzara bu şekilde çizilmekte ise de Türkiye’ye dışarıdan bakıldığında görülen bambaşka bir şey vardır;
İslam ülkeleri varlığını ve birlikteliğini belirleyen bu (model) anayasa Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin sünnetlerinin belirlediği ümmet anlayışı doğrultusunda;
Dünya milletler ailesinin eşit haklara sahip birer üyesi olan İslam ülkelerini bir çatı altında toplamayı, manevi değerleri birlikte yaşatmayı ve yüceltmeyi, maddi değerleri birlikte üretmeyi ve paylaşmayı amaçlamaktadır.
Anayasa (model) taslağını aşağıda yer alan bağlantıdan indirebilirsiniz.
GENEL
Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongrelerinin amacı; İslam Ülkeleri Coğrafyası başta olmak üzere dünya siyasetinde güncel sorunlarla ilgili olarak akademik ve siyasal bir zemin üzerinde tespitler yapmak, İslâm Ülkelerinin bir irade altında toplanması için gerekli müesseseleri ve bu müesseselerin olması gereken mevzuatı hakkında karar vericilere bir hal tarzı sunmaktır.
Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongrelerinin, Birincisine 27 İslâm Ülkesinden katılan STK Temsilcileriyle yapılan istişare sonucunda sürekliliğinin sağlanmasına karar verilmiştir.
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Emekli Tuğ. Adnan Tanrıverdi, “Türkiye 2015’ten bu yana ABD’ye 5 mağlubiyet yaşattı” dedi. Yeni Şafak’a konuşan Tanrıverdi bunları tek tek sıraladı: 1- ABD, 7 Haziran seçimlerinde istikrarı hedef alan propagandayı destekledi. Halkın ferasetiyle 5 ay sonra siyasi istikrar sağlandı. 2- Arkasından çukur eylemleri başladı. ABD desteği PKK’nın öz yönetim safsatası ile Türkiye’nin başına yeni dert açtı. Türkiye bu sıkıntıyı da 6 ayda çözdü. 3- Türkiye TSK'daki FETÖ’cüleri tasfiye ederken, 15 Temmuz darbe girişimi oldu. 20 saat içinde bu da bastırıldı. ABD’ye 3. mağlubiyeti yaşatıldı. 4- ABD, Cerablus’u terör örgütü PKK-PYD’ye teslim edecekti. Türkiye bunu fark edip askerini soktu ve bunun önüne geçmiş oldu. 5- ABD, Irak’ta Türkiye’nin üslerini kaldırmak için harekete geçti ama Türkiye bunu da başarıyla önledi. Bu da 5. mağlubiyet.
Uluslararası Savunma Danışmanlık Şirketi (SADAT) hakkında uzun süredir çok ciddi iddialar ortaya atılıyor. Kimi AK Parti’nin paramiliter gücü olduğunu ileri sürüyor; kimi “15 Temmuz akşamı askerle çatışan silahlı siviller onlardı”, kimi “Sivillere yargı muafiyeti getiren KHK SADAT için çıkarıldı”, kimi ise “Suriye’deki muhalif grupları SADAT eğitiyor, hatta bizzat kendileri orada çatışıyor” diyor. Tüm bu iddiaları sormak için SADAT’ın kurucusu ve Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Adnan Tanrıverdi ile SADAT’ın Beylikdüzü’ndeki merkezinde buluştum. Tanrıverdi, milis güç iddialarını yalanladı. İdealleri İslam ülkelerinin resmi ordularına ABD’li şirketlerin verdiği gibi askeri danışmanlık hizmeti sunmak ama şu an için yalnızca bir ülkede 7 personel ile hizmet veriyorlarmış. Türkiye’de ise hiçbir faaliyetlerinin olmadığını söylüyor. Halk Özel Harekât gibi yapılanmalara ise açıkça karşı çıkıyor...
Toplumlara egemen olanların iktidarının sınırlandırma isteği kuvvetler ayrılığı teorisi ile birlikte modern devletin oluşmasını sağlamıştır. Montesquieu, “Kanunların Ruhu” adlı eserinde devlet yönetiminde etkili olan yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin oluşmasını ve birbirleriyle olan ilişkisini açıklamıştır. Bu ilkeden hareket ederek günümüze kadar olan dönemde kuvvetler arasındaki ilişkinin derecesi hükümet sistemlerinin farklı şekillerde adlandırılmasını sağlamıştır. Kuvvetler arasında yer alan yargı kuvveti bu ilişki içinde ayrı bir yerde tutulmaktadır. Yargının her hükümet sistemi içinde yasama ve yürütme arasındaki ilişkisi birbirlerine yakın olması nedeniyle yargı kuvveti hükümet sistemlerinin belirlenmesinde dışarıda tutulmaktadır. Ancak çift yargı sistemi uygulayan Kıta Avrupası ülkelerinde yargının idari ayağını oluşturan idari mahkemeler ile yürütme ve yasamanın gücünü sınırlandırmak amacıyla İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan Anayasa Mahkemelerinin iktidar ilişkileri içinde işlevleri bulunmaktadır. Bu ilişkinin var olması hükümet sisteminin biçimini değiştirmemektedir. Her ülkede değişik isimlerle, coğrafi esaslara göre kurulmuş mahkemeler yer almaktadır. Dolayısıyla bu çalışmada hükümet sistemlerinin oluşmasında etki yaratmayan yargı kuvveti incelemeye dahil edilmemiştir.
Yirminci yüzyılda“Milletlerin kendi kaderini tayin etme hakkı”(self determination) ilkeleri, ilk defa ABD’nin 28. Başkanı Woodrow Wilson tarafından ilan edilmişti. İlan edilen bu ilkeler, ”Demokrasi-İnsan Hakları-Kanun Hakimiyeti-Siyaset ” gibi kavramlardı.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan Fransa’da tarih yazdı. Ancak birçok basın organı bundan ziyade temel insan hakları ve AB konusunda ki meselelere odaklandı. Büyük pencereyi göremedi.
Peki, neydi bu büyük pencere?
On yıllardır ABD ile müttefik olan ve onsuz ve ondan onaysız neredeyse strateji geliştiremeyen bir Türkiye vardı. Artık üzerinde oyun kurulan değil oyun kurucu bir ülke konumuna gelen bir Türkiye var.