1. Haberler
  2. Haberler
  3. Keşmir Halkının Kaderlerini Belirleyebilmeleri İçin Uygun Koşulları Oluşturmak Adına Silahları Susturmak İçin Kolektif Şekilde Çalışmalıyız: Dr. Fai

Keşmir Halkının Kaderlerini Belirleyebilmeleri İçin Uygun Koşulları Oluşturmak Adına Silahları Susturmak İçin Kolektif Şekilde Çalışmalıyız: Dr. Fai

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

https://en.tarkeen-e-watan.com/we-must-work-collectively-to-silence-the-guns-to-create-a-condition-to-allow-kashmiris-to-decide-their-destiny-dr-fai/ en.tarkeen-e-watan.com Web sitesinden alıntılanmıştır

Dr. Fai, Keşmir meselesinin uluslararası bir boyuta sahip olduğunu, çünkü BM Şartı ve BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla güvence altına alındığını ve hem Hindistan’ın hem de Pakistan’ın gelişimi ve istikrarı önünde büyük bir engel hâline geldiğini ifade etti. Çözülmemiş Keşmir ihtilafının, her iki komşu ülkenin 2025 yılının Mayıs ayında nükleer bir çatışmanın eşiğine gelmesinde görüldüğü üzere, dünya barışını ve uluslararası güvenliği tehdit ettiğini vurguladı. Haberlere göre, Başkan Donald Trump’ın müdahalesi ateşkesi sağlamış ve silahlar susmuştu. Ancak ateşkes çözüm değildir. Çözüm, Keşmir’deki 23,5 milyon insana kendi kaderini tayin etme hakkının verilmesidir.

“Keşmirli liderlerin, aktivistlerin ve sıradan vatandaşların sesleri duyulmalıdır; hapishane duvarlarının arkasında susturulmamalıdır. Kalıcı barış baskıyla sağlanamaz. Aksine, diyalog, güven inşası ve herkes için adalet ile onurun korunmasını gerektirir. Siyasal tutukluların — Mohammad Yasin Malik, Shabir Ahmed Shah, Masarat Aalam, Aasia Andrabi ve diğerlerinin — serbest bırakılması güçlü bir mesaj verecektir: Keşmir’in geleceği barışçıl çözümde, karşılıklı saygıda ve demokratik katılımda yatmaktadır. Böyle bir adım atılmadığı sürece güvensizlik ve çatışma döngüsü daha da derinleşecektir,” diye vurguladı Fai.

Dr. Fai, Keşmir’de basının susturulduğunu da vurguladı. Keşmir Basın Kulübü zorla kapatıldı ve gazeteciler taciz ediliyor, ifadeye çağrılıyor veya seyahatleri engelleniyor. Özgür habercilik yerini korku ve sessizliğe bıraktı. Bugün askerler her yerde konuşlanmış durumda; pazarlarda, okullarda, hatta özel evlerde bile bulunuyorlar. Barışçıl protestolar göz yaşartıcı gaz ve yüzlerce kişiyi kör eden saçma tüfekleri ile dağıtılıyor ve toplu tutuklamalar yapılıyor. Ölenleri anmak için yapılan kamu toplantıları yasaklanıyor, şehit mezarlıkları anma günlerinde barikatlarla kapatılıyor, yargısız infazlar “çatışma” olarak sunuluyor ve birçok zorla kaybedilme olayı hâlâ hesabı verilmemiş durumda.

“Birleşmiş Milletler’in, Keşmir’de kalıcı barışı sağlamak için daha proaktif ve etkili bir rol oynamasının zamanı gelmiştir; halkın, BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla güvence altına alınmış kendi kaderini tayin hakkını kullanmasına izin verilmelidir. Barış, ortak bir sorumluluktur; çünkü çatışmanın etkileri sınırları aşar ve küresel istikrarı etkiler. Silahları susturmak, insan acılarını hafifletmek ve herkes için diyalog, istikrar ve sürdürülebilir refah ortamı yaratmak için birlikte çalışmalıyız,” dedi Dr. Fai.

‘Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi’ (ASSAM) Başkanı Sayın Melih Tanrıverdi, açılış konuşmasında, General Adnan Tanrıverdi’nin Filistin, Keşmir ve diğer konularla ilgili vizyonunun bir kez daha tüm dünyaya Türkiye’nin sadece kendi bölgesinde değil, tüm insanlığın vicdanında da söz sahibi bir ülke olduğunu gösterdiğini söyledi.

Sayın Melih Tanrıverdi, Mısır’da Gazze konulu zirvede, kendilerini ‘barış temsilcisi’ olarak gösteren birçok liderin arasında Türkiye’nin gerçek barış sesi olarak öne çıktığını ekledi. Hatta Donald Trump, 2026 Nobel Barış Ödülü adaylığı sürecinde, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın örnek teşkil eden barış politikası üzerinden örnek aldığını belirtmiştir.

“Keşmir’de Hindistan’ın yerleşimci-sömürgeci politikaları, öğrencileri Vande Bharat’ı ezberlemeye zorlamak da dahil olmak üzere, temel dini özgürlükleri ihlal etmektedir. Biz Keşmir halkıyla bir bütün olarak yan yana duruyor ve onların sesini duyurmaya devam edeceğiz,” dedi Melih Bey.

Melih Bey, birçok kişinin 7 Ekim olaylarından sonra Gazze’deki durumu yeniden değerlendirmeye başladığı gibi, Keşmir’de benzer bir trajediyi mi beklememiz gerektiğini sorarak, küresel dikkat çekmenin gerekliliğini vurguladı. 2,5 milyar nüfuslu İslam dünyasının Gazze, Keşmir ve dünyanın diğer bölgelerindeki devam eden acılara sadece seyirci olarak kalmasının nasıl mümkün olabileceğini sormak elzemdir.

Dr. Ghulam Nabi Fai is also the Secretary General
World Kashmir Awareness Forum
WhatsApp: 1-202-607-6435. Or. gnfai2003@yahoo.com
www.kashmirawareness.org

Giriş Yap

Assam ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!