Pazartesi, 27 Nisan 2020 00:00

3'üncü Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongresi Bildiriler Kitabı Yayınlandı

Öğeyi Oyla
(5 oy)

Birleşmiş Milletler Teşkilâtına üye 193 Devlet’in 61’ini (Üye Sayısının %31’i) halkı Müslüman Ülkeler teşkil etmektedir.
7,632 milyarlık Dünya Nüfusunun 1,85 milyarını (Dünya Nüfusunun %24,1’i) Müslüman Devletlerin insanları, 150 milyon km2 olan dünya karalarının 30,9 milyon km2’sini (Dünya Karalarının %20,6’sı) de 61 İslâm Ülkesinin toprakları teşkil etmektedir.
Dünya petrol rezervlerinin %55,5’ine, üretiminin %65’ine, doğalgaz rezervlerinin %64,1’ine, üretiminin %40’ına, sahip olan İSLÂM DÜNYASI; Jeopolitik konumu, ortak medeniyet değerleri ve tarihi birikimi ile imkân, gayret ve hedeflerini birleştirerek ASRİKA (ASYA-AFRİKA) Coğrafyasında geleceğin süper gücü olmaya namzet bir potansiyele sahiptir.

İslâm Dünyasını oluşturan devletler, gerçek potansiyeline rağmen bugün; topraklarına en çok müdahale edilen, Birleşmiş Milletleri en fazla meşgul eden, terör ve anarşinin topraklarında eksik olmadığı, kaynakları yabancı güçler tarafından yönetilen, insan hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiği, gelir dağılımının bozuk olduğu, siyasi, sosyal ve ekonomik istikrarsızlıkların hâkim olduğu, iç meselelerini çözmek için dış güç merkezlerinin yardım ve desteğini talep eden ve muhtaç olan ülkeler konumunda bulunmaktadır.

Devletler ADALETİN tesisi için kurulur. Adalet güç ister. Bu nedenle, iç güvenlik ve dışa karşı savunmanın merkezden yürütülmesi gerekir. Devletlerin diğer devletler nezdinde temsili de merkezden yapılmalıdır. Adalet, iç güvenlik, dışa karşı savunma ve dış işlerinin merkezden yönetildiği müşterek bir iradenin hâkim olduğu coğrafyada devlet kurulmuş demektir.

ASSAM, bu dört ana faaliyet alanına ilave olarak, yönetim şekli ve ekonomi ile birlikte SAVUNMA SANAYİ ÜRETİMİ faaliyetinin de devletlerin merkezden yürütmesi gereken ana faaliyetleri arasında yer alması gerektiğini değerlendirmektedir.

Bütün İslam coğrafyasının ihtiyacı olan savunma sanayi ürünlerinin üretiminde kendi kendine yeterli olabilecek ve dünya standartlarının üzerinde teknolojiyi bulup kullanılmasını sağlayacak bir sistemin kurulmasının usul ve esasları tespit edilmelidir.

Bağımsızlığın ve egemen güç olmanın önde gelen şartlarından biri de ülkelerin kullandıkları silahların kendilerine ait olmasıdır. Başkasının silahı ile; milli menfaatler korunamaz, ülkelerin güvenliği, barışı ve refahı garanti edilemez, devletler ülkelerinde egemen sayılamaz, silahını kullandığı ülkelere karşı dik duramazlar. O halde, İslam dünyasının bir irade altında toplanabilmesi için ihtiyaç duyduğu harp silah, araç ve mühimmatını zamanın en ileri teknolojisi ile üretmesi gerekmektedir.

2019 verilerine göre yıllık dünya savunma harcaması bir trilyon yedi yüz yetmiş milyar dolardır. Toplam harcamanın 716 milyar doları ABD’nin, 224 milyar doları Çin’in, 191 milyar doları da 61 İslam Ülkesinindir.
Savunma bütçesi büyüklüğünde, İslâm Dünyası, üçüncü sırayı işgal etmektedir. İslâm dünyası, Dünya’da; tank (28.760), zırhlı araç (84. 063), top (26. 184) ve savaş gemisi sayısında (2.577) birinci sırayı işgal etmektedir. Savaş uçağı (10.986) ve helikopter sayısında (3.937) da ABD’den sonra dünyada ikinci sırada bulunmaktadır.

İslâm Dünyası, bir arada düşünüldüğünde, sayısal bakımdan dünyanın üçüncü askeri gücü olma imkânına sahip bulunmaktadır.
Kullandığı savunma sanayi ürünlerini kendisi ürettiği takdirde ve sahip olduğu coğrafya da göz önünde bulundurulduğunda dünyaya yön veren SÜPER GÜÇ KONUMUNA ulaşabilir. Bunun için savunma sanayi ürün envanterlerinin hazırlanması, ihtiyaçların tespiti, depolama ve dağıtımı ile yenileştirme, modernizasyon, HEK-MAL’e (hurda – enkaz – köhne malzemeye) ayırma, geri kazanım ve dönüşüm faaliyetleri merkezden yönetilmelidir.

ASSAM İSLAM BİRLİĞİ TASAVVURUNUN TAHAKKUKU İÇİN; Savunma sanayi yetkili kademelerinin İslâm Birliği Konfederasyonu, buna bağlı Bölgesel Federasyonlar ve bunlara da bağlı olacak Milli Devletlerdeki idari teşkilatlanmasının; her kuvvet ve sınıf savunma sanayi ürününün konfederasyona bağlı federasyonlara ve milli devletlere uygun şekilde taksiminin; Savunma sanayi üretimi ana ve alt yüklenicileri bölgelerinde, üretimini yaptıkları savunma sanayi üretimi ile ilgili AR-GE, STANDARDİZASYON, SERTİFİKASYON, AKREDİTASYON, KODİFİKASYON ve BAKIM ONARIM merkezlerinin; savunma sanayi eğitiminin meslek okulları ve üniversitelerin müfredatına yerleştirilmesinin; bilimsel bir şekilde incelenip tespitine ihtiyaç bulunmaktadır.

19-20 Aralık 2019 tarihinde, 45 İslam Ülkesinden temsilcilerin katılımı ile icra edilmiş olan “ASRİKA Ortak Savunma Sanayi Üretimi” temalı “3’üncü Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongresi”nde, 10 ülkeden 45 akademisyen tarafından, iki ayrı salonda 12 oturumda sunulan 44 bildiriden tam metin olarak gönderilen 28 bildiri orijinal dillerinde kitap haline getirilerek hizmete sunulmuştur.
Kongremizde bildiri sunan ve bildirilerinin tam metinlerini göndererek bu kitabın oluşmasına fırsat veren değerli bilim insanlarımıza, 45 İslam ülkesini temsilen kongremizi onurlandıran katılımcılara ve bu kitabın hazırlanmasında emeği geçen ASSAM mensuplarına teşekkür eder, kitabımızın hayırlara vesile olmasını dilerim.

Adnan Tanrıverdi
ASSAM Yön. Kur. Bşk.

 

Kitabı aşağıda bulunan linke tıklayarak indirebilirsiniz.

Okunma 2561 defa Son Düzenlenme Perşembe, 21 Mayıs 2020 15:05