Wednesday, 09 August 2023 11:34

Nahnu min mâ!.. Biz mâ’danız!..

Rate this item
(1 Vote)

Bedir savaşı öncesi, Bedir’e çok yakın bir mevkide, Resul’ü Ekrem Nebiyyi Muhterem Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ebu Bekir (R.A.) ile birlikte teftişe çıkarlar. Keşif esnasında yolda yaşlı bir adama rastlarlar. Kureyş’in mevki mevzi ve kararları hakkında bilgi alabilmek için adama sorular sorarlar.

Yaşlı adam, şu gün şuradalarmış, istikametleri falanca tarafa diye, Kureyş ve Müslümanların konumu hakkında uhdesindeki bilgileri aktarır. Ayrılacakları zaman ihtiyar adam “Peki siz kimsiniz?” diye sorar...

Efendimiz Aleyhisselam, çok enteresan stratejik bir cevap verir:

Nahnu min mâ... Biz mâ’danız... Yani, biz su’danız, diye cevap verir. Kiminle konuştuğunu bilmeyen, yaşlı adam, bir su kaynağının yanında yerleşik bir kabileye ait olduklarını sanarak ayrılırlar...

Bedir Savaşını konu alan, Enfal Suresi'nin tefsirini çalışırken kaynaklarda geçen bu hoş rivayeti ilk okuduğumda çok dikkatimi çekmişti. Efendimiz Aleyhisselam, kimliğini açıklayamazdı, doğru olmayan bir cevap veremezdi, o kadar hassas bir durumda, nefes kesecek kadar hikmete haiz bu cevabı verdi. İlk okuduğumda hissetmiştim, nüktedan, hazır cevap birinin, şakayla karışık vermiş olduğu bir cevabın ötesinde bir şeyler vardı bu ifadede. Biz sudanız, çok kestirme bir cevaptı, evet yaratılışımız bir damla sudan müteşekkildi, dünyanın yüzde yetmiş beşi suydu vs. ama bir başka letafet hissediyordum lakin bulamıyordum, ta ki bugün Mukatil Bin Süleyman’ının Kur’an Terimleri Sözlüğünde 65.ci madde el-Mâ kelimesinin tefsiri ile karşılaşana kadar.

Sözlükte, el-Mâ üç şekilde tefsir edilir, bilgisini ayetlerle örneklendirilmiş.

  1. Mâ, ile yağmur kast edilmiş.
    “Biz rüzgarları aşılayıcılar olarak gönderdik. Semadan bir mâ-yağmur indirdik.” Hicr/22
  2. el-Mâ, nutfe anlamında kullanılmıştır. Furkan Suresi/54 ayetinde olduğu gibi: “Ve o mâ dan nutfeden, beşer halk eden...”
  3. el-Mâ ile Kur’an’ı Kerim kasd edilmiştir.

“Allah semadan bir mâ indirmiştir, onunla yeryüzünü öldükten sonra tekrar diriltir. Muhakkak ki bunda, dinleyenler için bir ibret vardır.” Nahl Suresi/6

Ayeti kerimenin söz dizimi enteresan, gökten inen, ölüleri dirilten, dinleyenler için ibretler olduğunun beyan edilen mâ-su mevzu ediliyor. Hayat kaynağı olduğu için ilim her zaman su ile remz edilmiştir. Su zahiri hayat, ilim de manevi hayat için olmazsa olmazdır.

Bu Allah’ın verdiği bir misaldir. Su-mâ nasıl insanlar için hayatın esası, olmazsa olmazı ise, Kur’an’ı Kerim de dahi Peygamberimiz ’de O’na iman edenler için hayattır.

Müfessirler burada, semadan inen yağmurla ölü toprağı dirilttiği gibi, iman zafiyetiyle ölen kalplerin yine semadan inen Kur’an’ı Kerim’le diriltildiğine işaret etmişlerdir.

Biz O’nu zaten ‘yaşayan Kur’an- Kur’an’ı Kerim in ikizi, diye tanımlıyoruz. Efendimiz Aleyhisselam ‘da tıpkı Kur’an’ı Kerim gibi, ölü kalpleri yeniden iman nuru ile diriltmiştir. Tabi burada tamamlayıcı olarak, Enfal Suresi 24'üncü ayeti anmamak olmaz: “Sizi hayat hayat verecek şeylere çağırdığı zaman, Allah’a ve Resul’üne itaat edin!..” Bu itibarla da “Nahnu min mâ - Biz su’danız” ifadesi fevkalade bir anlam kazanıyor...

Nahnu min mâ, ifadesine dönüp, biyoloji ve anatomiyi geçersek, Efendimiz Aleyhisselam, son tahlilde hakikat bilgisi ile kendi nihai kimliğini ifade etmiştir. İstihbarat soruşturması yaptığı yaşlı adama, kendisini ‘Biz su’danız’ diye ifade ederken, bir anlamda, kendisinin Kur’an’ı Kerim’den olduğunu söylemiş, müthiş bir bilgi ortaya koymuştur.

Karşısındaki sıradan biri, durum öyle sıradan bir konuşma gibi, lakin o haldeyken ebediyet bilgisini çakıp geçip giden bir Allah’ın Resulü var karşımızda. Biz O’nu ‘cevamiul kelim’ az sözle çok şey anlatan olarak biliyoruz. Sahne tam da bu. Az sözle çok şey, hatta az sözle her şeyi anlatmış.

İhtiyar adam gaflet perdesini üzerinden atabilse, aldığı cevabın manasına kalbi açık olsa, kim bilir neler olurdu.

Hayat böyle bir şey “Allah, zuhurunun şiddetinden gaibdir!..” hikmetinde olduğu gibi, karşı karşıya kaldığımız nice hakikatler karşısında hikayedeki yaşlı adam gibi halimiz.

Handan Özduygu

Yazar & Tefsir Araştırmacısı

Read 74 times Last modified on Wednesday, 09 August 2023 11:42
More in this category: « Toprak ve İnsan Toplumsal Adalet »