Cuma, 13 Ekim 2023 11:41

Basın Açıklaması

Yazan
Öğeyi Oyla
(3 oy)

Osmanlı’nın tasfiyesi ile başlayan Filistin topraklarındaki zulüm gittikçe kalınlaşmakta. İsrail terör devleti, 7 Ekim 2023 sabahı HAMAS hükümetinin başlattığı harekâta ölçüsüz karşılık vererek, insanlık dışı katliamlarına bir yenisini daha ekledi. Şuna inanmaktayız ‘Her şey inceldikçe, zulüm ise kalınlaştıkça kopar.’ İsrail terör devletinin(!) de sonu yakındır.

Bu zulümlerin arka planında Filistin halkı nezdinde İslam Dünyasına yönelik başlatılan Haçlı seferleri fikri yer almaktadır. Zira Batı, bu saldırıları ‘bir din savaşı’ olarak görmektedir.  

7 Ekim 2023 sabahı Gazze Hükümeti HAMAS tarafından başlatılan harekât, İsrail’in Filistin’de ektiği tecrit, zulüm ve baskı, işkence tohumlarının doğal bir neticesidir. Filistin halkının elinden vatanı alınarak, dar bir toprak parçasına sıkıştırılarak onlarca yıldır yaşamak zorunda bırakıldığı bir açık hava hapishanesi şartlarına isyanıdır. Aksa Tufanı Harekâtı, İsrail ve müttefikleri üzerinde baskın tesiri yapmış, İsrail halkı tarihinde ilk kez ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Aynı zamanda ABD başta olmak üzere, Batılı devletler bugüne kadar bölgede olan olaylara bu kadar ani tepki göstermediği halde zarar gören Siyonist İsrail olunca hemen ve yüksek dozda bir tepki vererek sınırsız desteklerini açıklamışlardır. ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya liderleri açık destek mesajları verirken, ABD 2 Uçak gemisi ve refakatindeki gemilerden oluşan deniz görev gücünü Doğu Akdeniz’e göndermiş, ardından Birleşik Krallık donanma gönderme kararı almıştır. Bu ani destek açıklamaları ve İsrail halkının ülke dışına gitme istekleri bölgedeki ‘psikolojik üstünlüğü’ İsrail’den alarak Filistinlilere vermiştir.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın dünkü İsrail ziyareti bu psikolojik üstünlüğü tekrar ele geçirmek amacı taşımaktadır. Blinken’ın, “Karşınıza sadece ABD Dışişleri Bakanı olarak değil, aynı zamanda bir Yahudi olarak çıkıyorum.” sözleri; ABD ve İngiliz Donanmasının D. Akdeniz’e gönderilmesi Haçlı-Siyonist İttifakın somut bir tezahürüdür.

Bugün Gazze’de dünyanın gözü önünde büyük bir katliam yaşanmaktadır. Kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere, sivil halkın üzerine tonlarca fosfor bombası atılarak insanlık ve savaş suçu işlenmektedir. Şehir yerle bir edilmekte, hastaneler, camiler, okullar, ilk yardım araçları hedef alınmaktadır. Ve sözde medeni Batı bırakın buna sessiz kalmayı, saldırıları desteklemektedir. Maalesef bazı İslam ülkeleri ise bu cinayetleri sadece izlemekte bazıları ise taraflara sükûnet telkin eden açıklamalar yapmakla yetinmektedir.

Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi olarak; İsrail’in yaptığı işgali ve katliamlarını lanetliyoruz. Sivillere yönelik her türlü saldırıyı reddediyoruz. Acil çözüm için; Gazze’de yaşanan insanlık dramına son vermek amacıyla; 57 İslam ülkesinin İslam İşbirliği Teşkilatı çatısı altında acilen toplanarak ortak bir bildirge yayınlamaya, İsrail'e orantısız güç kullanmaması için 48 saat süre tanımaya, aksi halde boykot ve ambargo uygulama kararı almaya, Gazze’ye acilen insani koridor açılmasını sağlamaya davet ediyoruz.

Kalıcı çözüm için ise ; ASSAM’ın kuruluşundan beri üzerinde çalıştığı ASRİKA İslam Ülkeleri Birliği Modeli gibi bir birliğin oluşturulması, Birliğin oluşturacağı Savunma Kuvvetlerine bağlı Barış Gücü’nün ivedilikle kurularak, İslam coğrafyasındaki işgal ve kriz bölgelerine sevk edilebilir hale gelinmesi gerekmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 13/10/2023

YÖNETİM KURULU

Okunma 358 defa Son Düzenlenme Cuma, 13 Ekim 2023 11:48
Yorum eklemek için giriş yapın