1879 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Prens Sabahattin'in babası, Osmanlı Adliye nazırlarından Mahmut Paşa, annesi Sultan Abdülhamit'in kız kardeşi Seniha Sultan'dır.
Babasının konağında özel eğitim gören Sabahattin; iyi bir eğitim alarak, Arapça, Farsça ve Fransızcayı küçük yaşlarda öğrenmiştir. Babasının birtakım sıkıntılar neticesiyle Paris'e kaçması, Sabahattin ve görüşleri açısından önemli bir dönüm noktası olmuştur. Burada İlmi İçtimai (Toplum Bilimi) okulunun ileri gelenlerinden Edmond Demolins ile tanışmış ve toplum-siyaset hakkındaki görüşleri, bu okulda öğrendiği ilkeler doğrultusunda şekillenmiştir.
1902'de Paris'te Birinci Jön Türk Kongresi'ni toplayan Prens Sabahattin bu Kongrede, "Osmanlı Devleti'ne yabancı müdahalede bulunmaya ihtiyaç vardır" diyen grubun liderliğini yapmıştır. Jön Türklerin II. Abdülhamit'e karşı izlenecek yol konusunda anlaşamamaları neticesinde bölünen hareketteki önemli bir figür konumuna gelen Prens Sabahattin, Paris'te Teşebbüs-ü Şahsî ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti'ni kurmuş, arkasından da cemiyetin yayın organı olan Terakki Dergisi'ni yayınlamaya başlayarak görüşlerini kitlelere ifade etme imkanı bulmuştur.
1908 yılında ilan edilen II. Meşrutiyet'le birlikte doğan görece özgürlük ortamında İstanbul'a dönen Prens, Abdülhamit'i devirmekle hürriyet ve bireysel serbestliğin gerçekleştirilemeyeceğini savunarak, İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne muhalefet etmek amacıyla Ahrar Fırkası'nı kurmuştur. Siyasal tarihimizde "31 Mart Vakası" olarak bilinen olayların tertipleyicisi olarak değerlendirildiğinden baskılara maruz kalmış ve ülkeyi terk etmiştir. Belirli aralıklarla ülkesine gelse de son olarak, çıkarılan Hilafet Kanunu neticesinde, 1924'te yurt dışına çıkmak durumunda kalmıştır. Prens Sabahattin, 1948 yılında İsviçre'de hayatını kaybetmiştir.