İslam Ülkeleri Adalet Konseyi İnceleme ve Araştırma Masası
YENİ ANAYASAMIZ HAYIRLI OLSUN
1. GİRİŞ
TBMM tarihi bir görev üslenmiştir. Daha doğrusu son genel seçimlerde Milletimiz bu görevi TBMM 'ne vermiştir. Meclis de Milletimizin her kesiminin katılımına imkân veren bir çalışma başlatmıştır. Yeni Anayasanın hazırlanmasında, tercih edilen bu yöntemi, herkesin eteğindeki taşı dökmesine imkân veren, önemli bir özellik olarak algılıyoruz. Çünkü yaşanan hukuksuzluklardan bizzat zarar görenlerin söyleyecekleri önemli şeyler vardır.
Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) de son darbe döneminin mağdurları ve siyasi irade üzerinde kurulmuş olan vesayetin mimarı olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin çeşitli kademelerinde görev yapmış eski mensupları olarak, hem Silahlı Kuvvetlerin görev ve yetkileri, hem de sistemin geneli hakkında söyleyecekleri önemli tespitleri bulunmaktadır.
(Tebliğ 03-05 Ekim 2013 tarihinde Bingöl Üniversitesi tarafından düzenlenen "Geçmişten Günümüze Alevilik 1. Uluslararası Sempozyumunda" sunulmuştur. Tebliğin tamamı bildiri kitabı basıldığı zaman yayınlanacağından dolayı tebliğin özeti ASSAM okuyucularına sunulmuştur. Kitaba www.alifuatgokce.com/makaleler.html adresinden ulaşabilirsiniz.)
Tebliğde İslamiyet’te devlet idaresi ve Hz. Ali’nin yönetim ve adalet anlayışını; kuran-ı kerim peygamber efendimizin hadisleri ve Hz. Ali’nin uygulamalarından örnekler vererek açıklanmıştır.
Devletin meydana gelebilmesi için gerekli olan unsurlar; insan, toprak ve egemenliktir.
Devlet insanın ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkmış bir olgudur. İnsan, toplayıcılık, avcılık döneminden itibaren ihtiyaçlarını giderebilmek için bir arada yaşamak zorunda kalmış ve bu zorunluluk sonucu paylaşmayı ve dayanışmayı öğrenirken, bunlarla eş zamanlı olarak birbiriyle çatışmayı da öğrenmiştir. İbn-i Haldun insanların sosyal bir yaratık olduğu ve toplum içinde bir arada yaşamak zorunda olduğunu belirtmiştir. İnsanı toplum içinde yaşamaya iten nedenler arasında “ekonomi” ve “güvenlik” kavramlarını öne çıkaran İbn-i Haldun, insanların çeşitli ihtiyaçlarını tek başlarına gideremeyeceği için yardımlaşma ve kendilerini savunabilmek için dayanışma kavramlarına değinmiştir. DOLAYISIYLA DEVLETİN OLUŞUMUNDA EN ÖNEMLİ UNSUR İNSANDIR.