YENİ ANAYASAMIZ HAYIRLI OLSUN
1. GİRİŞ
TBMM tarihi bir görev üslenmiştir. Daha doğrusu son genel seçimlerde Milletimiz bu görevi TBMM 'ne vermiştir. Meclis de Milletimizin her kesiminin katılımına imkân veren bir çalışma başlatmıştır. Yeni Anayasanın hazırlanmasında, tercih edilen bu yöntemi, herkesin eteğindeki taşı dökmesine imkân veren, önemli bir özellik olarak algılıyoruz. Çünkü yaşanan hukuksuzluklardan bizzat zarar görenlerin söyleyecekleri önemli şeyler vardır.
Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) de son darbe döneminin mağdurları ve siyasi irade üzerinde kurulmuş olan vesayetin mimarı olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin çeşitli kademelerinde görev yapmış eski mensupları olarak, hem Silahlı Kuvvetlerin görev ve yetkileri, hem de sistemin geneli hakkında söyleyecekleri önemli tespitleri bulunmaktadır.
Sivil toplum kuruluşları, devlet örgütlenmesinin dışında, toplumun ve devletlerin bazı çıkarlarını gerçekleştirmek için oluşturulan, gönüllülük esasına dayanan ve kâr amacı gütmeyen hukuki ve anayasal örgütlerdir. Bu kuruluşlar son yıllarda ulusal ve uluslararası alanda önem kazanmaya başlamış devletlerin ve toplumların kararlarını yönlendirmede, etkin rollere sahip olmaya başlamışlardır. Sivil Toplum kuruluşları, ulusal ve uluslararası kanunlara bağlı kalarak, bu kanunların kendisine tanıdığı, örgütlenme, fikir beyan etme, toplanma ve gösteri yapma gibi en temel hakları kullanarak, kuruluş amaçları kapsamında; bilgilendirme, araştırma yapma, rapor sunma, konferans düzenleme, kulis yapma-ikna etme, dikkat çekme yönlendirme ve süreli yayınlar aracılığıyla bilgi akışı sağlama gibi faaliyetlerde bulunarak meşru hedeflerine ulaşmaya çalışmaktadırlar.
ASSAM’ da bu evrensel örgütlenme hakkını kullanarak anayasa ve yasalar kapsamında kurulmuş olup, amaçlarından birisi de şöyle ifade etmiştir;
“Müslüman Devletlerin; her biri için stratejik istihbarat etütlerinin oluşmasını, münferit ve müşterek iç ve dış tehdit değerlendirmelerinin yapılmasını, iç ve dış güvenlik plan esaslarının tespit edilmesini ve ortak irade altında toplanması için ihtiyaç duyulan müesseseler ve bu müesseselerin teşkilatlanma esas ve prensiplerinin oluşup gelişmesini sağlayacak fikri çalışmaları yapmaktır.’’
Bu çalışmaların sonunda ulaşılmak istenen nihai amaç hiçbir İslam ülkesi vatandaşının reddedemeyeceği,
“Müslüman Milletlerin refahı, kurdukları devletlerin bekası, Dünyada barışın tesisi ve adaletin hâkimiyeti, İslam Ülkelerinin günümüzdeki dağınıklığından kurtularak, Uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde söz sahibi (süper güç) olarak Dünya siyaset sahnesinde aktif rol almasını sağlamaktır.”
“ASRİKA İslam Birliği Konfederasyonu” önerisi ASSAM tarafından hazırlanan İslam Ülkelerinin Birlik oluşturmasını amaçlayan strateji oluşturma çalışmasının fikri meyvesidir. Gerçek meyvesini görmeyi de tüm varlığımızla ümit ediyoruz. Bize bu gerçek meyveyi göstermemenin yolunun fikri meyveyi yiyerek yok etmekten geçtiğini zannedenler var!
İslam ülkeleri varlığını ve birlikteliğini belirleyen bu (model) anayasa Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin sünnetlerinin belirlediği ümmet anlayışı doğrultusunda;
Dünya milletler ailesinin eşit haklara sahip birer üyesi olan İslam ülkelerini bir çatı altında toplamayı, manevi değerleri birlikte yaşatmayı ve yüceltmeyi, maddi değerleri birlikte üretmeyi ve paylaşmayı amaçlamaktadır.
Anayasa (model) taslağını aşağıda yer alan bağlantıdan indirebilirsiniz.
YENİ ANAYASAMIZ HAYIRLI OLSUN
1. GİRİŞ
TBMM tarihi bir görev üslenmiştir. Daha doğrusu son genel seçimlerde Milletimiz bu görevi TBMM 'ne vermiştir. Meclis de Milletimizin her kesiminin katılımına imkân veren bir çalışma başlatmıştır. Yeni Anayasanın hazırlanmasında, tercih edilen bu yöntemi, herkesin eteğindeki taşı dökmesine imkân veren, önemli bir özellik olarak algılıyoruz. Çünkü yaşanan hukuksuzluklardan bizzat zarar görenlerin söyleyecekleri önemli şeyler vardır.
Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) de son darbe döneminin mağdurları ve siyasi irade üzerinde kurulmuş olan vesayetin mimarı olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin çeşitli kademelerinde görev yapmış eski mensupları olarak, hem Silahlı Kuvvetlerin görev ve yetkileri, hem de sistemin geneli hakkında söyleyecekleri önemli tespitleri bulunmaktadır.