Konya, Akşehir'li olan Melih TANRIVERDİ, 1968 yılında Üsküdar'da doğdu. Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektronik Bölümü mezunu.
1990 yılında haberleşme sektöründe Bursa'nın önde gelen firmalarından birinde çalışmaya başladı. Henüz daha Türkiye'de cep telefonu kullanımı başlamamıştı. 1991 sonunda Hilal Telefon'u kurarak telefon, faks, telsiz telefon cihazları bakım onarımı teknik servis hizmeti vermeye başladı.
1995 - 1996 yıllarında 247nci Kısa Dönem olarak askerliğini Muhabere Elektronik Bilgi Sistemler (MEBS) Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı Mamak / Ankara'da yaptı.
1997'de AKM Telekomünikasyon'u kurdu. AKM Telekom 2003 yılında (Panasonic Türkiye Distribütörü) Tekofaks'ın Yetkili Servisi, 2009'da doğrudan Panasonic Yetkili Servisi oldu. 1997 - 2012 yılları arasında AEG, Hagenuk, Switel, Motorola başta olmak üzere bir çok markanın yetkili servisliğini yürüttü. AKM Telekom, TSE Hizmet Yeri Yeterlilik Belgesine sahip idi. Ağustos 2012'de firmayı devretti.
2004 yılında Bursa Elektronikçiler Odası Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 2004 - 2012 yılları arasında Projelerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olarak aktif görev aldı.
Görev aldığı AB tarafından desteklenip finanse edilen projelerden bazıları şunlardır;
2004 - 2012 yılları arasında Bursa Elektronikçiler Odası İşletmelerüstü Elektronik Eğitim Merkezinde eğitmen ve yönetici olarak görev aldı.
konularında 360 saatten başlayıp 800 saatlere kadar uzanan kurslarda eğitmen ve yönetici olarak görev aldı. ÖSDP (Özelleştirme Sosyal Destek Projesi), MEGEP (Meslek Eğitimini Geliştirme Projesi), İŞKUR Meslek Edindirme Kursları gibi pek çok sosyal ağırlıklı eğitim projesinde görev aldı.
Tüm Türkiye'deki Esnaf Sanatkarlar veya Ticaret Odasına kayıtlı Elektronik ve bağlı branşlarında faaliyet gösteren meslektaşlarının teknik destek, şema, arıza notu, servis kılavuzu ihtiyacını karşılayabileceği interaktif online bir veritabanı uygulaması ve bilgi paylaşım forumları içeren www.turkiyeelektronikcileri.org platformunun kurulması ve işletilmesinde öncü ve aktif görev aldı.
Bursa Elektronikçiler Odası üyelerinin sunmakta oldukları hizmet ve satmakta oldukları ürünlerin ücretsiz olarak reklamlarını yapabildikleri online reklam uygulaması olan www.bursaelektronikpazar.com web sitesinin kurulmasında aktif ve öncü rol oynadı.
Kullanım dışı kalan her türlü elektronik cihazın toplanarak kayıt altına alındığı ve daha sonra tasnife tabi tutularak uygun olanların bakımdan geçtikten sonra ihtiyacı olan okullara hibe edildiği, ihtiyaç fazlası olanlar ile çalışmaz durumda olanların sökülerek kullanılabilir durumda olan parçaların online bir veritabanına fotoğrafları ve teknik özellikleri ile birlikte kaydedildikten sonra Bursa Elektronikçiler Odası üyesi elektronikçilere ücretsiz verilerek bakım onarım sektörüne bedelsiz yedek parça temini sağlayan Bursa Elektronikçiler Odasının Sosyal Sorumluluk Projelerinden biri daha olan Yeşil - Beyaz - Mavi isimli projede yine öncü ve aktif rol aldı. (Ayrıntılar için www.eatik.org)
2005 - 2012 yılları arasında Bursa ve İlçelerindeki Tüketici Hakem Heyetlerinde Telsiz Telefonlar, Cep Telefonlar, Kamera ve Fotoğraf Makineleri konularında Bilirkişi olarak görev yaptı.
2011 - 2012 yıllarında KOSGEB Bursa Hizmet Merkezi Müdürlüğü "İşbirliği Güçbirliği Destek Programı"nda Bursa Esnaf Odaları Birliği'ni temsilen Komisyon Üyesi olarak görev yaptı.
Eylül 2012'den beri SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.'de yönetici olarak çalışmaktadır. Finans, İletişim ve Bilişim, İkmal ve Donatım Müdürlüklerinde bulundu. Mart 2013'te Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildi. Ağustos 2016'ya kadar İdari Faaliyetler Genel Müdür Yardımcılığını da yürütmüştür. Ağustos 2016'da Yönetim Kurulu Başkanlığına getirilmiştir.
Şubat 2014 'te Trileçe Dünyası'nı kurarak gıda sektöründe Türkiye'nin ilk toptan Trileçe üretimine başladı. Firma yatırımları ile tatlıcılık ve pastacılık sektöründe ilerlemektedir. Ürünler İstanbul'un yanı sıra tüm Marmara ve Ege'ye ulaşmıştır.
Türkiye'de Savunma Sanayi Hizmet Sektörünün literatüre girmesi, Yeni Türkiye Yüzyılında Askeri Danışmanlık, Eğitim ve Lojistik alanında hizmet ihracının Türkiye'nin ihracatında hak ettiği yeri alması için çalışmalar yürüttü.
ASSAM Kurucu Üyesi ve Yönetim Kurulu Üyesidir.
Evli, 3 çocuk babası, 7 torun dedesi olup İngilizce bilmektedir.
مليح تانريفردي
ولد في عام 1968 في أوسكودار. خريج كلية الهندسة بجامعة أولوداغ، قسم الإلكترونيات.
في عام 1990 بدأ العمل في واحدة من الشركات الرائدة بورصة في قطاع الاتصالات. في حين لم يبدأ استخدام الهاتف المحمول في تركيا. في نهاية عام 1991، أسس هلال تلفون وبدأ في تقديم الخدمات الفنية للهاتف والفاكس وصيانة معدات الهاتف اللاسلكي وإصلاحها.
بين عامي 1995 و1996، أدى خدمته العسكرية قصيرة المدة الدورة 247 في ماماك / أنقرة في مدرسة نظم المعلومات الإلكترونية للاتصالات وقيادة مركز التدريب.
في عام 1997، أسس شركة AKM للاتصالات السلكية واللاسلكية. أصبحت شركة AKM Telekom في عام 2003 (موزع باناسونيك في تركيا) خدمة تكوفاكس المعتمدة، وأصبحت خدمة الصيانة المعتمدة من باناسونيك مباشرة في عام 2009. بين عامي 1997 و2012، عمل كخدمة معتمدة للعديد من العلامات التجارية، بما في ذلك AEG، هاغنوك، سويتل، موتورولا. كانت شركة AKM Telekom حاصلة على شهادة تأهيل مكان الخدمة من معهد الموصفات التركية. قام بنقل ملكية الشركة في أغسطس 2012.
وفي عام 2004، تم انتخابه عضواً في مجلس إدارة غرفة بورصة للإلكترونيات. وبين عامي 2004 و2012، عمل بنشاط كعضو في مجلس الإدارة المسؤول عن المشاريع.
بعض المشاريع التي يدعمها ويمولها الاتحاد الأوروبي تشمل؛
1. أهمية تعليم الميكاترونكس في سوق العمل (Importance of Mechatronic Training in Labour Market)
2. ريادة الأعمال والابتكار لخلق أعمال جديدة خلال الأزمة العالمية (Enterprise As Innovation to Create New Work Places at Time of Global Crisis - InnovaCreaWork)
3. تعليم اللغة الإنجليزية على الرغم من كل السلبيات (English Education Despite All the Negativities - EEDAN)
بين عامي 2004 و2012، عمل كمدرب ومدير في غرفة بورصة للإلكترونيات، مركز تدريب الإلكترونيات للأعمال.
1. موظفو خدمات الحاسوب التقنية
2. إلكترونيات السيارات
3. إصلاح وصيانة أنظمة الأمن الإلكتروني
4. إصلاح وصيانة مقسم الهاتف
5. موظفو الخدمة الفنية للهاتف المحمول
عمل كمدرب ومدير في دورات تتراوح من 360 ساعة إلى 800 ساعة. شارك في العديد من مشاريع التعليم ذات التوجه الاجتماعي مثل (مشروع الدعم الاجتماعي للخصخصة)، (مشروع تطوير التعليم المهني، دورات التدريب المهني في إيشكور.
وقد قام بدور رائد ونشط في إنشاء وتشغيل منصة www.turkiyeelektronikcileri.org، والتي تتضمن تطبيق قاعدة بيانات تفاعلية عبر الإنترنت ومنتديات لتبادل المعلومات حيث يمكن للزملاء العاملين
في الإلكترونيات والفروع التابعة المسجلة لدى غرفة الحرفيين أو التجارة في جميع أنحاء تركيا تلبية الحاجة إلى الدعم الفني، والتخطيطات، وملاحظات الأخطاء، وأدلة الخدمة.
وقد لعب دوراً نشطاً ورائداً في إنشاء موقع www.bursaelektronikpazar.com الإلكتروني، وهو تطبيق إعلاني عبر الإنترنت حيث يمكن لأعضاء غرفة بورصة للإلكترونيين الإعلان عن الخدمات التي يقدمونها والمنتجات التي يبيعونها مجاناً.
أخذ دورا رائدا ونشطا في المشروع المسمى أخضر- أبيض- أزرق وهو أحد مشروعات المسئولية الاجتماعية لغرفة بورصة للإلكترونيات حيث يتم جمع جميع أنواع الأجهزة الإلكترونية غير المستخدمة وتسجيلها ثم تصنيفها وإعطائها للمدارس المحتاجة بعد اجتياز الأجهزة المناسبة للصيانة، الفائض منها التي يمكن تفكيكها في حالة أولئك الذين لا يعملون مع قاعدة بيانات على شبكة الإنترنت من الأجزاء المتاحة والصور والمواصفات الفنية بعد حفظها جنبا إلى جنب مع بورصة، والذي يوفر قطع غيار مجانية لقطاع الصيانة والإصلاح من خلال منحه مجانًا لأعضاء الإلكترونيات في غرفة الإلكترونيات في بورصة. (للتفاصيل www.eatik.org)
بين عامي 2005 و 2012، عمل كخبير في الهواتف اللاسلكية والهواتف المحمولة والكاميرات وأجهزة التصوير في لجان تحكيم المستهلكين في بورصة ومناطقها.
وفي الفترة 2011-2012، عمل كمفوض يمثل اتحاد غرف النقابات في بورصة في "برنامج دعم التعاون" في مديرية مركز خدمات بورصة KOSGEB.
منذ سبتمبر 2012، يعمل كمدير في شركة صادات الدولية للاستشارات الدفاعية والصناعة والإنشاءات والتجارة. كان يعمل في إدارات المالية والاتصالات وتكنولوجيا المعلومات والتوريد والمعدات. تم انتخابه لمجلس الإدارة في مارس 2013. كما شغل منصب نائب المدير العام للأنشطة الإدارية حتى أغسطس 2016. تم تعيينه رئيسا لمجلس الإدارة في أغسطس 2016.
في فبراير 2014، أسس شركة دنيا التريلجة وبدأ أول إنتاج تركي للتجزئة لحويات التريلجة في قطاع الأغذية. تتقدم الشركة باستثماراتها في قطاع الحلويات والمعجنات. وصلت منتجات الشركة إلى إسطنبول وكذلك مرمرة وبحر إيجة بالكامل.
وهو عضو مؤسس وعضو مجلس إدارة أصّام.
متزوج وله 3 أطفال ويتحدث الإنجليزية.
Melih TANRIVERDİ, who is from Akşehir, Konya, was born in Üsküdar / İstanbul in 1968. He graduated from Uludağ University Engineering Faculty Electronics Department.
In 1990, he started to work in one of the leading companies in Bursa in the telecommunication sector. The use of mobile phones has not yet started in Turkey. At the end of 1991, he established the company named Hilal Telefon and started to provide technical service for telephone, fax, wireless telephone maintenance and repair.
Between 1995 and 1996, he did his 247th Short Term Military Service in Mamak / Ankara at the School of Communications Electronics and Information Systems and Training Center Command.
He established “AKM Telekomünikasyon” in 1997. AKM Telekom became Tekofaks' Authorized Service in 2003 (Panasonic Turkey Distributor) and then it became Panasonic Authorized Service in 2009. Between 1997 and 2012, he carried out the authorized service of many brands including AEG, Hagenuk, Switel and Motorola. AKM Telekom had TSI (Turkish Standards Institution) Service Place Competence Certificate. He handed over the company in August 2012.
In 2004, he was elected as a member of the Bursa Chamber of Electronics' Board of Directors. Between 2004 and 2012, he took an active role as a Project Officer Board of Directors Member.
Some of the projects which is supported and funded by the EU he took part in are as follows;
Between 2004 and 2012, he worked as an instructor and manager in Bursa Chamber of Electronics, Supreme Electronic Training Center.
He worked as an instructor and manager in abovementioned courses ranging from 360 hours to 800 hours. He took part in many social education projects such as Privatization Social Support Project, Vocational Education Development Project, İŞKUR Vocational Training Courses.
He was a pioneer and active in the establishment and operation of the www.turkiyeelektronikcileri.org platform, which includes an interactive online database application and information sharing forums where colleagues operating in electronics and affiliated branches registered in the Merchants, Craftsmen or Chamber of Commerce in Turkey can meet the need for technical support, schematics, fault notes, service manuals.
He played an active and pioneering role in the establishment of the website www.bursaelektronikpazar.com, a free of charge and online advertising application where members of the Bursa Chamber of Electronics can advertise the services they offer and the products they are selling.
All kinds of electronic devices that are out of use are collected and recorded, and then the appropriate ones are donated to the schools in need after the maintenance, the ones that are in need and the ones that are inoperable can be disassembled into an online database with photographs and technical specifications after being registered. He played a pioneering and active role in the Green - White - Blue project, which is one of the Social Responsibility Projects of the Bursa Chamber of Electronics, which provides free spare parts to the maintenance and repair sector by providing free spare parts to the electronics members of the Bursa Chamber of Electronics. (For detailed information, www.eatik.org)
Between 2005 and 2012, he worked as an Expert on Wireless Phones, Mobile Phones and Cameras in Consumer Arbitration Committees in Bursa and its Districts.
Between 2011 and 2012, he served as a commission member representing Bursa Chamber of Craftsman Union in KOSGEB Bursa Service Center Directorate Cooperation Power Union Support Program.
Since September 2012, he has been working as a manager at SADAT International Defense Consultancy Construction Industry and Trade Inc. He worked in Finance, Communication and Informatics, Supply and Equipment Managements. In March 2013, he was elected as a Member of the Board of Directors. Until August 2016, he also served as the Deputy General Manager of Administrative Activities. He was appointed Chairman of the Board of Directors in August 2016.
In February 2014, he founded Trileçe Dünyası and started first wholesale Tres Leches production in Turkey in the food sector. The company is advancing in the sweet and pastry sector with its investments. The products have reached the entire Marmara and Aegean regions as well as Istanbul.
He carried out studies for the Defense Industry Service Sector in Türkiye to enter the literature and for the export of services in the field of Military Consultancy, Training and Logistics in the New Turkish Century to take its deserved place in Türkiye's exports.
He is Founding Member and Board of Directors Member of ASSAM.
He is married and has 3 children, 7 grandchildren. He can speak English.
Türkiye’nin uzun menzilli hava savunma sistemleri konusunda S400’leri tercih etmesiyle ilgili oluşturulan tartışmanın ana fikrinde Türkiye’nin NATO merkezinden kayması yer almakta. Bu ana fikir NATO yanlıları tarafından savunulmaktadır.
Halbuki NATO; Türkiye’yi Avrupa’nın Asya ve Afrika’ya karşı güvenlik duvarı olarak algılamaktadır. Bahçenizin duvarı gibi yani… Evinizin dışında… Yaşam alanınızın sınırı… Görevi sadece yaşam alanının korunması… Muhtemel bir saldırı durumunda ilk darbeyi emecek olan birim… Tüm hasarın orada oluşacağı ama yaşam alanımızda herhangi bir hasarın olmasını engelleyecek bölüm… Evet NATO Türkiye’yi aynen bu şekilde görmektedir.
Aksi söz konusu olsa idi Türkiye 40 yıla yaklaşan süredir PKK terörü ile boğuşur muydu? PKK – PYD – DAEŞ bunca zamandır kullandığı kaynağı nereden temin ediyor! Pek çok ülkenin yapamadığı büyüklükte ticaret hacmine nasıl sahip oluyor! Pek çok ülkenin alamadığı silah, mühimmat hatta son teknoloji ürünü silah sistemleri bile bu terör örgütlerinin elinde nasıl bulunuyor! Son kullanıcı belgesi (End User Certificate) ile satışı zorunlu olan bu NATO standardı ürünlerin nasıl oluyor da terör örgütlerinin eline bu kadar sorunsuzca geçtiğini artık sağır sultan bile biliyor!
KOBİ'ler için girilmesi en zor pazar savunma sanayi pazarıdır. Pazara girişte diğer sektörlerdeki KOBİ'lerden farklı olarak iki büyük engelle karşılaşmaktadırlar;
Birinci büyük engel, savunma sanayinin ileri teknoloji gerektirmesi ve yüksek teknolojinin ciddi Ar-Ge yatırımları ile mümkün olmasıdır. Şirketler kuruluş aşamalarında yeterli beyin gücüne ve teknolojiye sahip olsalar bile, ürettikleri ürünlerin pazar payı edinerek geri dönüş sağlaması savunma sanayi sektöründe diğer sektörlere nazaran çok daha fazla zaman almasından dolayı KOBİ'lerin başlangıç sermayelerinin sıradan sektörlere nazaran en az 3 kat daha fazla olmasını gerektirmektedir.
İkinci büyük engel ise, pazarın dünya üzerindeki devlet sayısı ile sınırlı olmasıdır. Yani binlerce firma irili ufaklı iki yüz altı (BM'ye kayıtlı yüz doksan dört) ülke için üretim yapmakta ve açılan ihalelerden pay kapmaya çalışmaktadır.
Sanayisi gelişmiş ülkelerde savunma sanayinde faaliyet gösteren firmalar için çeşitli özel devlet destekleri bulunmaktadır.
İngiliz Hükümeti, 11 Mart 2016 tarihinde Savunma Bakanlığı tarafından KOBİ'lerin Savunma alanında faaliyetlerini kolaylaştırmak amacıyla bürokratik engelleri azaltacak yeni bir politika açıklandığını duyurdu.1 Bu plan sayesinde 2020 yılına kadar KOBİ'lerin tedarik harcamalarında %25 tasarruf etmeleri beklenmektedir.
Ülkelerin savunma sanayileri aslında onların bağımsızlıklarının önde gelen göstergesidir. Belki ülkeler pek çok alanda bağımsızlık rolü oynayarak halklarını kandırabilirler ama komşularıyla yaşadıkları ilk anlaşmazlıkta ne kadar bağımsız oldukları ortaya çıkıvermektedir. 1974 Kıbrıs Harekatında ülkemiz bunu çok yakından yaşamıştı. Öte yandan günümüzde Terör Devleti İsrail'in Filistinlilere yaptıklarına dayanamayan her vicdan sahibinin sorduğu "bir buçuk milyar müslüman tükürseler İsrail'i boğarlar, niçin hiç bir şey yapamıyoruz?" sorusunun cevabı aslında "halkı müslüman ülkelerin savunma sanayilerinin bağımsız olmadığı ve silah sistemlerinin dost - düşman tanımlarını silahı üretenin belirlediği gerçeğinde yatması" değil mi?
Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda başlatılan milli savunma sanayi oluşturulması projeleri, 1945'lerden sonra ABD'den gelen yardımlar ile tam da bu tür projelerin yapılmasını istemeyen gizli elin beklentisine uygun, sona erdirilmişti. 74 harekatı sonrası yeni bir gayret oluştu ise de çok başarılı olamadı.
Günümüzde milli piyade tüfeği, milli savaş helikopteri, milli tank, milli insansız hava aracı, milli hava savunma sistemleri, milli uydu, milli savaş uçağı projeleri ile tekrar atılım gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır.
Bu inceleme yazımızda Milli İmkanlarla Tank Üretim Projesi (MİTÜP) ile geliştirilmekte olan ALTAY tankı üzerinden Milli Savunma Sanayimize bir projektör tutmayı ve tankın kalbi durumundaki motoru ve beyni durumundaki Tank Komuta Kontrol Muhabere Bilgi Sistemi ile Atış Kontrol Sistemi üzerinden yürütülen tehlikeli derin siyaseti incelemeyi amaçlamaktayız.
Yerli Tank Üretimi Üzerinden Milli Savunma Sanayinin Önemi raporuna ulaşmak için tıklayınız. (Güncelleme 25 Ağustos 2014)
Büyük milletlerin sorumlulukları da büyük olur. Büyük sorumlulukları taşımak hiç şüphesiz büyük güç ister. Askeri güç olmaksızın da büyük güç olunmaz.
Abdullah GÜL
Cumhurbaşkanı
22 Ağustos 2014 Cuma günü T.C. Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İnternet Sitesinde Savunma Reformu Çalışma Grubu'nun raporunu tamamladığı haberleştirildi.[1]
Türkiye'nin 2023 hedefleri ile bölgesel ve küresel güç olma yolunda ki gayretleri açısından Savunma Reformu ciddi önem taşımaktadır. Bu kapsamda MSB ve TSK'nde yapısal reform yapılmasının yanı sıra silah ve komuta kontrol sistemlerinde de teknolojik reform yapılması önem arz etmektedir. Savunma sistemlerinin NATO savunma sistemlerine entegre olması NATO bağımlılığı anlamına gelmemelidir. Tam bağımsızlık ilkesi gereği olarak özgün savunma sistemleri üretilip komuta kontrol sistemleri gerektiğinde farklı paktlara da entegre edilebilir tasarlanmalıdır. Dolayısıyla hali hazırdaki TSK'nde yapılmakta olan modernizasyon çalışmaları ile TSK'nın savunma sistemlerinin reform ihtiyacı birbiri ile karıştırılmamalıdır. Aksi takdirde Ortadoğu'da sınırlarımızda olup biten olaylara daha uzun süreler seyirci kalmaya ve sadece insani yardım göndermeye ama kan akıtılmasını engelleyecek kalıcı çözümler üretmek konusunda eli kolu bağlı durmaya devam ederiz.
1 Savunma Reformu Çalışma Grubu Raporunu Tamamladı, http://www.tccb.gov.tr/haberler/170/90779/savunma-reformu-calisma-grubu-raporunu-tamamladi.html (Erişim Tarihi 22.08.2014)
İsrailli 3 gencin kaçırılıp ardından da öldürülmüş halde bulunmaları ile başlayan kriz birkaç gün sonra 16 yaşındaki Filistinli bir gencin öldürülmesi ile doruğa tırmandı. İsrail yönetimi Hamas'ı suçladı ve sonrasında da Filistin'den atıldığı ileri sürülen füzeler ile birlikte Gazze'ye yönelik hava saldırıları başladı.
Musul ve çevresini işgali ile gündeme oturan IŞİD Ramazan ayı içerisinde internette DABIQ1 isimli İngilizce bir dergi yayınladı. Dergi görsel yönden oldukça zengin ve yüksek kaliteli fotoğraflar içermenin yanı sıra önemli mesajlar barındırmaktadır.
Akıllı telefonlar evdeki her ferdin cebine girdikten sonra onların işletim sistemleri (operation system - os) de - her ne kadar farkları ve birbirlerinden üstün tarafları bilinmese de - en azında isim olarak öğrenilmiş bulunuyor. Android, Windows Mobile, iOS (iPhone ve iPad), Symbian (Nokia) bir çırpıda herkesin sayabileceği işletim sistemleri...
İşletim sistemi adından da anlaşıldığı üzere Akıllı telefonun Akıl kısmını yani cihazı çalıştıran yazılımı oluşturuyor.
Hollanda'da 15 yaşında ki bir erkek, aynı yaşlarda kız öğrenciyi sokak ortasında feci bir şekilde dövdü.
Rotterdam'da meydana gelen olayda genç kız arkadan çelme atarak yere düşürülüyor. Yerden kalkan genç kız, kendini savunarak bir tekme savuruyor. Tekrar kıza saldıran genç erkek, sokak ortasında genç kızı feci şekilde darp ediyor. Olayla ilgili görüntüler sosyal medyada gündeme oturdu.
Tepkiler üzerine bir açıklama yapan Rotterdam Polis Sözcüsü Tinet De Jong, gençlerin birbirlerine hava atmak için böyle şiddet olaylarına bulaştıklarını söyledi. Dayak videosunun facebook'ta yayınlanmasından sonra dayakçı gencin kimliğini ve adresini vatandaşların kendilerine bildirdiğini kaydeden De Jong, duyarlı vatandaşlara teşekkür etti.*
Ülkelerin savunma sanayilerinin durumu; bağımsızlık durumlarının göstergeleridir. Savunma sanayisi bağımsız olmayan ülkenin siyasi ve ekonomik bağımsızlığından söz edilemez.
Bunun önemi; helikopter filosunu güçlendirmek isteyen Pakistan Lideri Navaz Şerif'e, "Atak" marka askeri helikopterimizin detaylı tanıtımı[1] yapıldığında Amerika'nın homurdanması sonrası aslında milli helikopterimizin motorunun milli olmayıp; İngiliz Rolls Royce ve Amerikan Honeywell şirketlerinin ortak şirketi olan LHTEC adlı Amerikan firması tarafından lisanslanmış olduğu ve yine Uzun Menzilli Füze Savunma Sistemi alım ihalesinin, teknoloji transferi yapma taahhüdü veren Çin'e verilmesine (NATO Savunma Sistemlerine uyumsuz olduğu gerekçesi ile) ABD'nin karşı çıkması[2] olayları ile bir kez daha açıkça ortaya çıkmıştır.
Bu ve benzer örnekler yerli savunma sanayinin, ülkelerin bağımsızlıklarının bir numaralı göstergesi olduğunu göstermektedir.
Bir kavram olarak devletten bahsettiğimizde aklıma 1980'lerin ortasında popüler olan "Sultan Süleyman"[1] isimli şarkı gelir. Baştan sona dinlediğimizde doğru düzgün bir anlam veremediğimiz, kopuk cümlelerden oluşmuş gibi gelen bu şarkının nakarat bölümü ise İslam kültürüne hiçte yabancı değildir;
…
Bu dünya ne sana ne de bana kalmaz
Dünya ne sana ne de bana kalmaz
Sultan Süleyman’a kalmadı
Böyle hiçbir kitap yazmaz
…
Sultan Süleyman dendiğinde Türkiye'de her ne kadar "Kanuni Sultan Süleyman" anlaşılsa da kendilerini Dünyanın sahibi kabul eden Yahudilere göre Sultan Süleyman; İngilizcede "Wise King Solomon / Bilge Kral Süleyman", eski İbranicede ise Shlomo (Şlomo) olarak adlandırılmaktadır. Davut Aleyhisselamın oğlu olan Süleyman Aleyhisselam'ın İsrailoğullarına peygamber olarak gönderildiği Kur'an-ı kerimde bildirilmesine rağmen Yahudiler tarafından kral olarak kabul edilmekte ve Yahudi kaynakları ve dolayısıyla batılı kaynaklarda Yahudi Kralı olarak kabul görmektedir.
25 Ocak gecesi Milli İrade Platformu tarafından düzenlenen Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması'na katıldık. Haliç Kongre Merkezinde yapılan toplantıda 150 civarında Sivil Toplum Örgütü'nden 500 civarında katılımcı vardı.
ASSAM Başkanı Adnan TANRIVERDİ protokol masasında, Arif ÇELENK bey ile ben B protokol'de yer aldık. Bir ara masamızdaki ÖNDER (İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği) Başkan Yardımcılarından Avukat Namık AYHAN ile sohbet ederken; "28 Şubat'ı yaşadığımız dönemde yaşadığımız travma sebebiyle olan biteni idrak etmekte zorlandığımızı, insan tabiatının acıyı hafifletmek için böyle davrandığı"ndan söz etti Namık bey...
Gezi Parkı olaylarından sonra düzenlenen "Milli İradeye Saygı Mitingleri"ne katılım ile Darbe ile görevden uzaklaştırılan Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin görevine iadesi için meydanlara dökülüp canını-kanını döken Mısır halkını görünce aklıma meşhur hikâye geldi.
Aslı astarı var mıdır? Bilinmez ama hikâye şöyle;