“Keşmir siyasi bir meseledir ve Hindistan, Pakistan ve All Parties Hurriyat Conference (APHC) liderliği arasındaki üçlü müzakereler yoluyla çözülmesi gerekmektedir. Sayın Ghulam Muhammad Safi, İstanbul merkezli bir STK olan Yeni Dünya Vakfı tarafından Keşmir konusunda düzenlenen bir seminerde “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından Cemmu ve Keşmir halkına vaat edilen kendi kaderini tayin hakkının reddi, hem Hindistan'ı hem de Pakistan'ı nükleer felaketin eşiğine getirebilir” dedi. Konuşmacılar: Sayın Ghulam Muhammad Safi, All Parties Hurriyat Conference Lideri; Sayın Abdul Rashid Turabi, Milletvekili, Azad Keşmir; Dr. Ghulam N. Mir, Dünya Keşmir Farkındalık Forumu (World Kashmir Awareness Forum) Başkanı ve Dr. Ghulam Nabi Fai, Dünya Barış ve Adalet Forumu (World Forum for Peace & Justice) Başkanı.
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Emekli Tuğ. Adnan Tanrıverdi, “Türkiye 2015’ten bu yana ABD’ye 5 mağlubiyet yaşattı” dedi. Yeni Şafak’a konuşan Tanrıverdi bunları tek tek sıraladı: 1- ABD, 7 Haziran seçimlerinde istikrarı hedef alan propagandayı destekledi. Halkın ferasetiyle 5 ay sonra siyasi istikrar sağlandı. 2- Arkasından çukur eylemleri başladı. ABD desteği PKK’nın öz yönetim safsatası ile Türkiye’nin başına yeni dert açtı. Türkiye bu sıkıntıyı da 6 ayda çözdü. 3- Türkiye TSK'daki FETÖ’cüleri tasfiye ederken, 15 Temmuz darbe girişimi oldu. 20 saat içinde bu da bastırıldı. ABD’ye 3. mağlubiyeti yaşatıldı. 4- ABD, Cerablus’u terör örgütü PKK-PYD’ye teslim edecekti. Türkiye bunu fark edip askerini soktu ve bunun önüne geçmiş oldu. 5- ABD, Irak’ta Türkiye’nin üslerini kaldırmak için harekete geçti ama Türkiye bunu da başarıyla önledi. Bu da 5. mağlubiyet.
Birleşmiş Milletlerin bugüne kadar izlediği politikalara bakıldığında genel olarak İslam Ülkelerinin karşıtı bir tutum izlediği görülmektedir. Bugüne kadar İslam ülkeleri nezdinde barışçıl bir adım atıldığı vaki değildir.
Geçen yüzyılın başında imparatorluklar dağıldı. İmparatorlukların bünyesinde bulunan milletler Birinci Dünya Savaşının galipleri tarafından güdümlü devletçikler halinde teşkilatlandırıldı. Bağımlı devletler, özgür olduklarını zannettikleri halde, totaliter rejimlere mahkûm edildi. Diktatörler, vasi devletler tarafından korundu ve desteklendi.
İki dünya harbi arasında, batının gelişmiş devletleri daha ziyade faşist diktalarla, Sovyetler ve bağlıları da komünist diktalarla idare edildi.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında, batılı devletlerde, ABD ve İngiltere örnek alınarak, demokratik sistemler yerleşirken, Rusya ve bağımlılarında Komünizm yönetim sistemi olarak benimsendi.
Batı, komünizme karşı Amerika’nın önderliğinde NATO bloğunu, Rusya’nın liderliğindeki Sovyetler Birliği de, azgın kapitalizme karşı VARŞOVA Paktını oluşturdu.