Güney Doğu Anadolu bölgesinde yapılan sismik araştırmalar ve sondajlardan sonra bölgenin yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengin bir bölge olduğunun ortaya çıkması, Türkiye’yi ekonomik olarak büyük bir kazanım ve atılıma doğru yönlendirirken, yıllardır bölgede yaşanan terör olaylarının da farklı bir akış açısı ile değerlendirilmesine yol açtı. Bu da açgözlü emperyalist (yayılmacı) ülkelerin Türkiye’nin Doğusunda, Suriye’de ve Irak’ta niye planlı bir şekilde iç karışıklıklar yarattıkları sorusunun cevabına tekabül ediyor.
ABD'nin 2011 den 2014'e kadar görünürde bir Suriye politikası yoktu. 2014 Haziran'ında DEAŞ Suriye ve Irak'ın kuzeyini ele geçirip halifeliğini ilan edince ABD ve Batı harekete geçti. Bir kaç ay sonra da Rusya Suriye'ye girdi.
'Hafıza-yı beşer nisyân ile mâlüldür' (insan hafızası unutkanlık hastalığına müptelâdır). İnsan çabuk unutur. Bir de hadise doğrudan kendisini ilgilendirmiyorsa daha da çabuk unutur, hatta hiç farkında bile olmaz. Önemli bir olayın unutulmaması için yazılması ve sık, sık tekrar, tekrar okunması gerekir.
Bir kısım silahlı unsurlar, başka bir ülkede teşkilâtlandırılıyor, eğitiliyor, donatılıyor, silahlandırılıyor, sınırlarımızdan içeri gayri meşru yollardan sokuluyor, devletin meşru düzenine karşı silahlı eylemlere girişiyor ve bütün bu faaliyetler yabancı ülkenin topraklarında üslenmiş kadrolar tarafından yönetiliyorsa, bu açıkça kökü dışarıda bir asimetrik savaş uygulamasıdır.
Türkiye, Güneydoğu sınırlarımızın dışında üslenmiş, uluslar arası güçlerin desteklediği bir terör örgütü ile sınırlarımızın içinde ve dışında asimetrik (Gayri Nizamî) bir savaşın tarafıdır.
Bölgede PKK/ KCK ‘nın Devlete paralel yapılanması açık bir şekilde devam etmektedir. Bu yapılanma şu alanlarda kendini hissetmektedir;
1- PARALEL YARGI : Özellikle kırsal alanlarda kendi yargısını oluşturma gayreti içindedir. Köy uzlaşı komisyonları adı altında kırsal kesimdeki arazi anlaşmazlıkları başta olmak üzere tüm ihtilaflar bu komisyonlar tarafından ele alınmakta incelenmekte ve karara bağlanmaktadır. On yıllardır kadastro mahkemelerinin sonuçlandıramadığı davalar bu komisyonlar tarafından sonuçlandırılmaktadır. Bilindiği gibi güvenlik nedeniyle uzun süredir mahkemeler keşif yapamamakta ve bu yüzden birçok dava beklemede kalmaktadır. Örgüt bu durumu devlet yargısı aleyhine kullanmakta, devletin bölgede bittiğini söylemekte, mahkemelerin yıllarca sonuçlandıramadığı davaları sonuçlandırdığının propagandasını yapmaktadır. Ayrıca kırsal alandaki kız kaçırma, kan davası, zorla evlendirme gibi sosyal meselelere müdahale etmekte, komin hukuku üretmektedir. Kararlara itiraz edenleri cezalandırmaktadır.