Hz. Peygamber Muhammed (A.S.) Medine’ye miladi 622 yılında hicret eder. Hz. Eyyub-ul Ensari’ye misafir olur. Hz. Peygamber miladi 622 ye kadar 10 yılda İslam devletini kurar ve Arabistan yarım adasının tamamını devlet bünyesine alır. Bu arada der ki. “İstanbul fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandandır. Onu fetheden asker ne güzel askerdir.” (tevatür) Bu hadisi şerif elbet doğrudur ki, miladi 669 yılında Eyyub-ul Ensari’nin de yer aldığı İstanbul’u feth harekâtı başlar. O günün şartlarında İstanbul’un fethinin imkânsız olduğunu herkes kabul eder. Bu hareket Resul hadisini emir kabul edilişindendir.
Yurtta Sulh Cihanda Sulh aldatmacasıyla sınırlarına hapsedilen Türkiye’den hep bahsederiz. Komşularını düşman kabul eden ve sınırları içerisinde savunma hatlarını planlayan Türkiye’den bahsederiz. Hatta işin en komik olanı Baraj ve nehirleri taşırarak doğal engel oluşturma planlarını göz ardı etmeyelim.
SULTÂN MUHAMMED ALPARSLAN’IN ZAFERİ VE BAZI İSLÂM DEVLETLERİ
[09 Aralık 2014 – 16 Safer el-hayr 1436 Salı]
Prof. Dr. Ramazan Ayvallı
M. Ü. İlâhiyat Fak. Öğr. Üyesi
Türk-İslâm târihinde çok önemli zaferler vardır. 26 Ağustos 1071 târihinde, Doğu Anadolu’da Malazgirt Ovası’nda, Büyük Selçûklu Sultânı Alparslan ile Bizans İmparatoru Romen Diojen’in kuvvetleri arasında meydana gelen “Malazgirt Meydan Muhârebesi”, Türk-İslâm târihinin en büyük zaferlerinden biridir. Türklere Anadolu’nun kapılarını açan bu Selçûklu-Bizans Savaşı, dînî, millî, siyâsî ve askerî neticeleri bakımından çok önemlidir.
Malazgirt Zaferinden sonra, sâdece onbeş yıl içinde bütün Anadolu’nun tapusu, Türklerin eline geçti. Bu bakımdan Malazgirt Zaferi, Türk ve dünyâ târihinde çok önemli bir dönüm noktası oldu.