Afrin öteden beri yitik vatan toprağıdır. Sosyal medyada (https://www.facebook.com/groups/743518982816485/) belgeleriyle paylaştım Afrin,Misak-ı Milli sınırlarındadır. Zeytindalı Harekatı ile 2018’de terörden geri alındı. Fakat PKK'nın da Suriye'de ki kafasıdır. Bu harekatla PKK'nın kafası koparılmış oldu. O yüzden kin ve hınçları çok büyük. Ve yeniden canlanmak için her fırsatı ahlaksızca kolluyorlar.
Gelelim bu patlamanın Libya ile ilgisine!
Bu coğrafyada hiçbir şey bir diğerinden bağımsız düşünülemez. Bir işin içinde Rus Moskofu, AB-D ve bunlarında üstünde Siyonist Arz-ı Mev’udçu bir plan varsa ve Türkiye, bu plana çomak sokuyorsa, hem bizimle hem de ilintili olduğumuz her yerle birebir ilişkilidir. Sadece zamanlamasına ve nerede ve kim tarafından yapıldığına bakın o kadar. Geçende muhtelif yerlerde paylaştım, Rusya Libya'da ki gelişmelerden ciddi rahatsız. Doğrusu Libya ve Doğu Akdeniz’de hesabı olan herkes rahatsız. Çünkü yatırım yaptıkları HAFTER kayış attı.
Şu bir gerçek ki “PKK, bu coğrafyanın orospusudur”. Menfaati kiminleyse onunla iş tutar. Yada iş tutmak isteyen PKK'yı bulur. Coğrafya'da ne kadar gayrimeşru yapı varsa hamileri de dikkat ediniz aynıdır. Çünkü çıkarları aynı.PKK ve HAFTER'in de hamisi aynıdır. Rusya ile PKK'nın Suriye'de çatıştığını hiç duydunuz mu? Yada ABD ve FRANSA ile…
Hatırlayınız!
Libya’da UMH’nin ilerleyişi ile Hafter’e vurulunca ilk ses Misak-ı Milli İdlip’ten gelmişti. Şimdi ise Afrin’den… BAE ve RUSYA Libya'daki gelişmelerden sonra Esed kuklasına cesaret verip 6 Mart'taki İdlip ateşkesini ihlal ettirdiler. Gerekçede terörist Hafter'in destekçilerinden Rusya’nın, Suriye’nin Lazkiye kentindeki Hımeymim Üssü’ne muhalifler tarafından saldırı düzenlendiğini ileri sürmesi, hemen ardından Esed rejimi unsurları İdlip'in Beynin kasabasını füzelerle vurdu. Çok sayıda ölü ve yaralı vardı.
Peki neden?
Türkiye'nin desteklediği LİBYA Ulusal Mutabakat Hükümeti güçleri, Rus Wagner güçlerinin sinir gazı kullanmasına rağmen Trablus'un batısındaki sahil şeridini işgalcilerden temizledikten sonra güneydeki stratejik Terhune kentini de 7 koldan kuşatmaya başladı. Bu kentin de Hafter milislerinden temizlenmesine kesin gözüyle bakılıyor. Libya'da bunlar yaşanırken Rusya destekli Esed İdlib’de sivilleri hedef alarak ateşkesi ihlal etti.
Şimdi ise; Ulusal Mutabakat Hükümeti güçleri stratejik Vatiyye üssünü vuruyor. Hafter'in zayiatı büyük. Psikolojik çözülme hat safhada. Bunu engellemek için Hafter evvelki gün psikolojik bir hamle ile devlet başkanlığını ilan etti. Çok komik. adam, şer güçler tarafından o kadar kabartılmış ki dayak yiyen çocuk gibi "acımadı ki-acımadı ki" deyip mazoşist bir tavır sergiliyor.
Önümüzdeki günlerde Rusya, Suriye’de Libya’daki gelişmelere misilleme olabilecek hamleler yapabilir. Bunu yaparken de maşa terör örgütlerini ve rejimi kullanacaktır. Bizde gereğini tabi ki.
Dünya’nın Koronavirüsle boğuştuğu şu günleri fırsata dönüştürme çabaları da eksik olmuyor. AB-D,ÇİN,RUSYA bunların başını çekiyor. Hatta BAE bile yaptığı yardımları fırsata dönüştürme çabasında...
IMF ise kredi ile ülkeleri borçlandırarak teslim almak istiyor. Pandemi ile Dünya ekonomisi berbat durumda. IMF ekonomisi kötü olan fakir ülkelere 50 milyar dolar kredi vereceğim deyince 116 ülke İMF'nin kapısına yığıldı "n'olur kredi ver" diye. IMF ise "durun bakalım kimin sömürülecek nesi var nesi yok bir bakalım" dercesine muamele çekiyor.
The Ekonomist'in Nisan sonu kapağı çok manidar. Bu muameleye ışık tutar mahiyette "After the disease,the debt- Hastalık sonrası borç." Bu başlık Korona sonrası kurulucak "yeni dünya düzeninin" merkezinde İMF'nin olacağı, İMF'nin ise ülkeleri borçlandırarak teslim alacağını göstermekte.
İMF borç isteyen ülkelere "sahip olduğunuz kaynakların işletme hakkını bizim istediğimiz şirketlere devredin" diyor. Altın, petrol, kıymetli olan ne varsa. Sahra altı Afrika ülkelerine ise; Bill Gates'e ait vakıfların yürüttüğü "aşı çalışmalarına kobay olursanız kredi var" demiş bu alçaklar.
İran ise Pandemi'den en çok etkilenen ülkelerin başında geliyor. İMF'den 5 milyar dolar borç istedi. Fakat Mart ayından beridir bekletiliyor. İddiaya göre İMF'nin 11 şartının hepsini kabul etmiş. Lakin ABD veto ettiği için bekliyor. İran'sa ABD'nin böyle bir hakkı olmadığını iddia ediyor. İran'ın her şeye evet dediği; bu şartlar içerisinde "namaz ayetlerini rafa kaldırın" da olduğu gibi uç iddialarda var. İran bu belli mi olur. Türkiye ise İMF'ye muhtaç olmayacak Allah'ın izniyle. Çünkü "Türkiye biz bize yeter" diyor.
Son söz: Türkiye,insanlığın vicdanı olmaya devam ediyor. Batı tıbbi malzeme tedarikinde sıkıntı yaşayınca korsanlık yapıp gemilere el koyarken Türkiye aralarında AB-D ‘nin de olduğu 37 ülkeye tıbbi malzeme yardımında bulunuyor. Bu vicdani duruş ve icraatlar ile onlara diyoruz ki Ey işgalciler ve fırsatçılar! Elbet işiniz bitirilecek ve fesada buladığınız bu alemden atalarınız gibi leşlerinizi bırakarak def olup gidecekseniz. Geride sadece helakınıza ait hikayeler kalacak.
Gelecek, iyiliği ve merhameti yükselten MİLLETİMİZİN olacak inşallah.
Alıntıdır:https://www.milatgazetesi.com/nejat-zden/afrindeki-patlama-libyadan-ayri-dusunulemez/haber-237903
