Perşembe, 17 Nisan 2014 18:39

Milli Güç ve Devlet - 1 (17 Nisan 2014)

Yazan
Öğeyi Oyla
(3 oy)
MİLLİ GÜÇ VE DEVLET (1) MİLLİ GÜÇ VE DEVLET (1)

 

                 MİLLİ GÜÇ VE DEVLET (1)

Hala hazır dünya sisteminin (ekonomik ve siyasi) tepesinde İngiliz –Yahudi ittifakı oturuyor.

Bu ittifak;18 nci ve 19 ncu yüzyıllarda gerçekleşen sanayi devrimleri sürecinde,İngiliz aklı ve girişimci ruhu ile,Yahudi’nin sermaye birikimi üzerine inşa edilmiştir.

Bu ittifakın kurduğu Küresel Medeniyet, güç ve sömürüye dayanır.Küresel buhranların sebebi bu medeniyettir.

Yeryüzünde insanlar öyle veya böyle hep dinle idare edile gelmişlerdir.Hak veya batıl bir dinin ahlak nizamı insanların hayatına yön vermiştir ; ticaret,zenaat ve zenginleşme bu çerçevede gerçekleşmiştir.Eski çağların da zenginleri olmuştur. Karun gibi Haman gibi.Fakat eski çağların zenginlikleri bu günkü gibi kurumsal temele oturmuyorlardı.Sanayi devrimi öncesi başlayan diyalektik arayışlar sermaye-çalışan ,sermaye –tüketim ilişkisini seküler (ladini) bir zemine çekmiştir.Bir din adamı olan İngiliz rahip James Anderson’ın yazdığı Anderson Anayasası, herkesçe kabul görmüş Liberal Kapitalizmin ilk dogmatik metni olmuştur.

 

18 ve 19 ncu yüzyılda Kuzey Batı Avrupa’da gördüğümüz zenginleşme kurumsallaşarak bu günün Vahşi Liberal Kapitalizmini doğurmuştur.Liberal Kapitalizmin oluşturduğu daha fazla tüketim anlayışı,dünyaya zorunlu bir yaşam biçimi pompalıyor.Tükettikçe daha fazla tüketmeyi dayatıyor,toplumları tüketim bağımlısı haline getiriyor.Uyuşturucu bağımlısı bir kadının daha fazla uyuşturucu bulmak için bedenini satması gibi,insanlar bu sistemin tüketim ayağından,para ve faiz ayağına pinpon topu gibi gel git yapmak zorunda bırakılıyor.

Üstün sömürgeci ülkeler, sadece dünya halklarına zulmedip sömürmüyor elbet, geçmişte ve bugün kendi insanlarına da her türlü haksızlığı reva görmektedirler.

19 ncu yüzyılda Hegel’in Marks ‘a yazdığı raporlarda İngiliz işçilerinin acınacak hallerini görmek mümkündür.İnsanın,emeğin,değerlerin hülasa her şeyin nasıl sömürüldüğü bir zihniyet görülmektedir.

Müesses Dünya Nizamı bu ahlaksızlık üzerine inşa edildi,merkezinde insan yok,ahlak yok,değer yok.Dolayısıyla insanlığın dertlerine derman olamıyor.Yaygın bir biçimde ve her alanda, haksızlık ve adaletsizlikler gırla gidiyor.Sözüm ona dünyada adaleti tesis etmek için var olan kurumlar ,adil kararlar alamıyor, alsa da uygulanamıyor...

Son yüzyılda iki dünya savaşı ve onlarca bölgesel savaş ve işgaller yaşandı.Bu savaşlar küresel aktörler eliyle gerçekleştirilen paylaşım kavgalarıdır.1 nci Paylaşım savaşı,Osmanlı Coğrafyasının paylaşımı ve İsrail’in kurulması için ,2 nci Paylaşım Savaşı ise 1 nci paylaşım savaşında hak ettiği payı alamadığını iddia eden Almanya’nın rövanş alma mücadelesidir.Bu kavgalar sonucu milyonlarca insan katledildi.Ülkeler yerle bir edildi.Nesiller yok edildi.Hep sömürü adına.Fakat en büyük zulüm İslam Coğrafyasında yaşandı.Bizim ülkelerimiz işgal edildi,bizim insanlarımız doğrudan veya kukla idareciler eliyle katledildi,katledilmektedir. İslam Coğrafyasına ait hazineler ise egemen güçlerin kontrolünde…Dünya servetlerinin paylaşımında ki adaletsizlikler ise tüyler ürpertici. Bütün servetlerin % 80 ini %20 batılı azınlıklar yiyip tüketiyor.

Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi ;

Allah’ın on pulunu bekleye dursun on kul;

Bir kişiye tam dokuz,dokuz kişiye bir pul.

Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;

Yaşasın,kefenimin kefili karaborsa!

Yaşanan savaşlar,işgaller,ölen milyonlarca insan, hak ve adalet arayışlarının sonuçsuz kalması, batının inşa ettiği bu sistemin bu asırda da iflas ettiğini göstermektedir.Tarih boyunca;batının inşa ettiği medeniyetlerin temelini güç ve sömürü teşkil etmiştir.O yüzden bu medeniyetleri tarihin çöplüğünde moloz yığını olarak görmekteyiz.Mısır’da Firavunlar ,Batı ve Doğu Roma,Pompei ,Sodom ve Gomore ahlaksızlıkları hep bu medeniyetin utanç vesikalarıdır.Gücün ve süfli zevklerin putlaştırıldığı medeniyetler çökmeye mahkumdur.

Atalarımız; zenginliğin sonunda kendini beğenme, kendini beğenmenin sonunda da çılgınlık gelir” diye boşuna dememişlerdir.

Bu meyanda,Çağdaş Batı Uygarlığı’da çöküyor.

Fakat algı operasyonları ile bu yıkılış perdelenmektedir.

Friedrich Nietzsche “Modernlerin en önemli problemi,nedenlerle sonuçları birbirine karıştırmaktır.”diyor.Dünyada yaşanan olayların nedenleri ve niçinleri büyük algı operasyonları ile perdeleniyor,halklar uyutularak olayların gerçek yüzü gösterilmiyor.Çağ kitle kandırma çağı olmuştur.

Bu ahvalde Dünya’ya yeni bir ses ve soluk gerekmektedir.

Yeni bir Medeniyet algısı,yüce değerlerle mücehhez,adil bir ahlak nizamına ihtiyaç vardır.Biz bu medeniyetin Yeniden Büyük İslam Medeniyeti olacağını düşünmekteyiz hiç kuşkusuz.

Batı medeniyeti şimdilik bu nizama kör.Fakat;sosyal ,ekonomik ve ruhi buhranlar var.İdeolojilerin sunduğu çözümlemeler ve modernizm iflas etmiştir.Sadece demokrasi ve refah yetmiyor.Mana ve ruhtan yoksun hiçbir sistem insanı tatmin etmiyor.

Öte yandan Müslümanların İslam’ı algılama ve temsil yeteneğinde de sorunlar var!

İslam diyarlarında;işgaller ve katliamlar var .Ayrıca,Müslümanlar hakiki hasımlarını bırakıp kendi aralarında gırtlak gırtlağa bir durumda .İslam ,ısrarla şiddetle yan yana gösterilmeye çalışılmakta.Ekonomik ve siyasi açıdan gidişat çok kötü.Fakat Müslüman nüfus,mucizevi bir biçimde artıyor.Ayrıca Batı da ve dünyanın her yerinde İslam’a yönelişler var.Filipinlerde 200.000 kişinin topluca İslam’a girdiği söyleniyor.

Batıda ;Amerika –Avrupa –Rusya siyasi,ekonomik ve demografik açıdan krizde, gerçi kapitalizmde ne zaman kriz olmadı ki.Tek başına Almanya bütün Avrupa’ya yetişmeye çalışıyor.Almanya‘yı çek al Avrupa çöker. Madem böyle olacaktı.Hitlerle niye savaştılar.Milyonlarca insan niçin öldü.Batı’yı anlamak mümkün değil.Rusya 1989 sonrası nüfuz alanlarını yeniden ele geçirmeye çalışıyor.

Amerika,Avrupa ve Rusya nüfusları hızla yaşlanıyor…

Bu kıtalarda ki Müslüman nüfus artıyor.Böyle giderse, gelecek 25 yıl içinde Müslüman nüfus bu günkünün birkaç katına ulaşacak.

Doğuda; Çin siyasi ,ekonomik ve demografik açıdan gelecek 25 yıl içinde dünyanın süper gücü olmaya aday.Gücünü toplar toplamaz Rusya’ya kaptırdığı Sibirya bölgesi için harekete geçmek isteyecektir.Ayrıca; Suriye ve İran ile yaptığı ittifaklar ile Coğrafyamızda söz sahibi olma çabasına girmiştir.

Türkiye 3 çeperden kıskaca alınmak istenmektedir; Kuzeydoğudan Çin ve Rusya ile batıdan Amerika ve Avrupa ile güney doğumuzda ise Şii hattı ile.

Kuzey batıdan güneye;Rusya,Ukrayna,Bulgaristan,Yunanistan, Kıbrıs Rum kesimi ve İsrail hattı ile balkan ve Kuzey Afrika İslam coğrafyasına, güneydoğuda;İran ,Irak,Suriye,Lübnan Şii hattı ile Arap İslam coğrafyasına, kuzeydoğuda İran,Ermenistan,Gürcistan ,Rusya hattı ile Türk İslam Coğrafyasına uzanması engellenmek isteniyor.  

Ayrıca; çok önemli bir sorunumuz daha var;İslam dünyası paramparça ve efendimizin tabiri ile “seldeki çer çöp” kadar zayıf ve niteliksiz.Müslümanlar sayıca çoğalmakta, fakat kıymeti harbiyesi yok.Dünya siyasetinde özgül ağırlığımız hiç denecek kadar az.Kimse bizi kale bile almıyor.

Peki neden?

Hz.Huzeyfa diyor ki:”Efendimiz kıyamet gününe kadar yetecek her şeyi bize öğretip öyle gitti.”

İşte o bilgilerden birisi bu günleri işaret etmiyor mu?

-Rasulullah (S.A.V.) Efendimiz buyurdu ki: ”Bir gün gelecek bütün dünya kafirleri aç sırtlanların avına üşüştüğü gibi üzerinize üşüşecekler.

Bu sözü duyan ashab;

-”Ya Resulullah Müslümanlar azınlıkta mı olacaklar ki bütün kafirler üzerimize üşüşecekler.”

-“Hayır ,seldeki saman çöpü gibi olacaksınız.”Çünkü o zaman Allah kalplerinize Vehn (Dünya Sevgisi ve Ölüm korkusu) atacak.” buyuruyor…

İşte bu günün Müslümanlarının yaşadığı en temel sorun budur…

(Devamı bir sonraki yazıda….)

 

Okunma 3035 defa Son Düzenlenme Perşembe, 17 Nisan 2014 21:41

1 yorum

Yorum eklemek için giriş yapın