Çarşamba, 01 Mart 2017 00:00

Yeni Türkiye’nin İnşası ve Restorasyonu

Yazan
Öğeyi Oyla
(2 oy)

Yeni Türkiye’nin İnşası ve Restorasyonu

2013 yılında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından, yeni Türkiye’nin İnşası 2023-2071 yıllarının siyasi-iktisadi-kültürel hedefleri belirlenerek milli ve bağımsız güçlü bir Yeni Türkiye’nin hedefleri ilan edilmişti.

Türkiye’nin hedefleri; değerlerine yani, özüne dönüşü esas alan, kendi medeni değerlerinin bulunduğu “tarihi, kültürel, eksende, coğrafyada”, yeniden (Restorasyon) yapılanarak ve inşa süreci ile Yeni Türkiye’yi kurma projesiydi.

2013 tarihten itibaren ülkemiz yeni küresel çağdaş (Kolonyal) sömürgecilerin sinsi saldırılarına maruz kalmıştı. Bu saldırılar gezi ile başlamış, 17-25 yolsuzluk iftiraları, kumpasları ve akademisyenlerin imzaları ile devam etmiş, son olarak da 15 Temmuz 2016 tarihinde TSK bünyesine sızan hainlerin darbe kalkışmasıyla devam etmiştir.

Büyük Türkiye Projesi ile yapılacak olan yapısal reformlar aslında Cumhuriyetin ilanından itibaren başlayan, reform ve modernleşme sürecini devam ettiren yenilikçi bir harekettir.

Büyük Türkiye projesi; Devletimizi bu sistemde yeniden yapılandırılarak, eskiyi yıkmadan restorasyona giderek yeniden büyük Türkiye’yi inşa etme projesidir. Bu projenin başlangıcı Osmanlı ile başlayan, Cumhuriyetin ilanı ile devam eden bir süreçtir.

Yeni Türkiye inşa etme projesinde eskiyi ret etme yoktur. Bu projede eskiyle hesaplaşma da yoktur. Sadece işlemeyen kurumları başta kamu idaresini-yönetimini yeniden yapılandırarak daha işlevsel hale getirmektir.

Aslında bu restorasyon ve inşa eylemi; Milletimizin kurduğu medeniyetten, kendi köklerinden koparılan ve yozlaştırılan bir milletin kendi kültürel-siyasi eksenine geri dönüp kendi dünya düzenini-hayat nizamını, medeniyetini kurma mücadelesidir.

Milletimizin dış güçlere karşı bu istikbal ve istiklal mücadelesi; Selçuklu ile başlayıp, Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyetle devam eden tarihsel süreçte devam etmiş ve halende devam etmektedir.

Dayatılan Yenidünya düzeni ile küresel güçlere karşı milletimizin bu mücadelesinde, devletimizin idari yapısal değişiklikleri yapma ihtiyacı bir beka meselesi olmuştur.

Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi ile yapılacak olan idari değişiklikler aslında, küresel güçlere karşı yapılan bu var olma mücadelesidir.

Dünyanın Küreselciler tarafından yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı bu dönemde, medeniyetimizin ve ülkemizin de bulunduğu Afro-Avrasya coğrafyasına hakim olan bir gücün dünyanın yeni hakimi efendisi olacağı var olan bir gerçektir.

 Yüzyıllardır süren bu mücadelede, Milletimizin kurduğu bu medeniyetin Tarihsel Jeo-stratejik, Jeo-Politik, Jeo-Kültürel derinliği içinde, Türkiye’nin pasif ama halen bünyesinde potansiyel bir gücü barındırdığı karşı güçler tarafından bilinmektedir ve önemsenmektedir.

Dolayısıyla süren bu güç mücadelesinde ülkemizin de içinde bulunduğu bu coğrafyada gizli bir savaşın evrelerine şahit olmaktayız.

Devletimiz ve milletimiz bu saldırıları bertaraf edebilecek imkan ve kabiliyetlere sahiptir. Milletimiz İstikbal ve istiklal mücadelesini kazanarak, büyük bir güç olarak tarihteki yerini alacaktır.

Milletimizin bu mücadelesinde başarılı olması, yenidünya düzenin dayattığı “hayat nizamı-yaşam tarzına” karşı devletimizin yeni baştan değişimi ancak “Kamu idaresi” yönetiminin yeniden yapılandırılması ile mümkündür.

Bunun adı da başkanlık sistemidir.

Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi bir “(inşa) değişim, bir (restorasyon) dönüşüm” ihtiyacının ötesinde bir milletin beka meselesidir.

Yeni bağımsız-güçlü Türkiye için milletimiz Evet diyor. Yeni Anayasa değişim ve dönüşümün başlangıcı olacaktır.

                                                         01 MART 2017

 Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.                                                                           

                                                                                                                                              Çetin ZAMANTIOĞLU                                                                                                                                                         Araştırmacı

 

 

 

 

 

 

 

Okunma 3260 defa
Yorum eklemek için giriş yapın