Güney Afrika Cumhuriyeti’nin müracaatı ile Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’in Filistinlilere soykırım yaptıklarını tespit ve bunun durdurulması yolunda karar alınmıştı.
Uluslararası Adalet Divanı, Lahey’de Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail aleyhine açtığı "soykırım" davasında ihtiyati tedbir talebine ilişkin kararını açıkladı. Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Soykırım Sözleşmesi çerçevesindeki yükümlülüklerinin bazılarını ihlal ettiğine ilişkin ihtiyati tedbir kararı almaya yetkisi olduğuna hükmetti. Mahkemenin yargıcı, Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasında haklı olduğunu söyledi. Karar şöyle:
Avrupa Birliği'nin kuruluş ilkeleri, AB Antlaşması'nın 2. maddesinde yer alıyor.
Bu madde, "Avrupa Birliği, insan onuru, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve azınlıklara mensup kişilerin hakları da dahil olmak üzere insan haklarına saygı ilkeleri üzerine kurulmuştur.” demekte.
Demesine demekte ama 2. Maddede belirtilen insanın “hangi milletten” olması gerektiği, “eşitlik ve hukukun” hangi ülkenin anayasasında yer alan eşitlik ve hukuk düzeni olması gerektiği, “insan haklarına saygı”nın hangi ülkedeki insan hakları olduğundan bahsetmemekte.
Bu nedenle de Avrupa Birliği, aynen “İstanbul Kilisesi'nin, eşitler arasında en eşit kilise olması nedeni ile Patrikhane olduğu” iddiası ve düşüncesi gibi eşitler arasındaki en eşit olan insanların Hristiyanlar ve Yahudiler oldukları iddiası ve düşüncesi ile uluslararası her olayda öncelikle, haksız olsalar da Hristiyanları/Yahudileri desteklemeyi kendisinin kuruluş ilkelerine uygun addetmiş.
Gazze şeridi içine sıkıştırılmış Filistinlilerin yarım asırdan fazla bir süredir yaşadıkları koşullara duydukları isyanın patlaması, Hamas’ın 7 Ekim’de başlattığı sürpriz saldırı ile dışa vurdu.
Saldırı sürpriz mi, organize mi, gaza getirilme mi, İsrail devletinin inceden inceye planladığı bir organizasyonu mu, tartışma kaldıran apayrı bir konu. Ama bu saldırının sonunun Filistinliler için zorluk ve acı içerdiği belliydi.
Osmanlı’nın tasfiyesi ile başlayan Filistin topraklarındaki zulüm gittikçe kalınlaşmakta. İsrail terör devleti, 7 Ekim 2023 sabahı HAMAS hükümetinin başlattığı harekâta ölçüsüz karşılık vererek, insanlık dışı katliamlarına bir yenisini daha ekledi. Şuna inanmaktayız ‘Her şey inceldikçe, zulüm ise kalınlaştıkça kopar.’ İsrail terör devletinin(!) de sonu yakındır.
Bu zulümlerin arka planında Filistin halkı nezdinde İslam Dünyasına yönelik başlatılan Haçlı seferleri fikri yer almaktadır. Zira Batı, bu saldırıları ‘bir din savaşı’ olarak görmektedir.
İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) ve Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) tarafından 22 Temmuz 2014 Salı günü "İsrail'i telin, Gazze'ye acil yardım" konulu basın toplantısı gerçekleştirildi.
MÜSİAD Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında İDSB ve TGTV üyesi kuruluşlardan temsilciler söz alarak yaşananlar hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.
Toplantının başlangıcında İDSB Genel Sekreteri Av. Ali Kurt aşağıdaki basın açıklamasını gerçekleştirdi:
İsrailli 3 gencin kaçırılıp ardından da öldürülmüş halde bulunmaları ile başlayan kriz birkaç gün sonra 16 yaşındaki Filistinli bir gencin öldürülmesi ile doruğa tırmandı. İsrail yönetimi Hamas'ı suçladı ve sonrasında da Filistin'den atıldığı ileri sürülen füzeler ile birlikte Gazze'ye yönelik hava saldırıları başladı.