Bunlar sadece birer ihtimaldir. Bunları tersine çevirmek “Yeni Yüzyıl”ına girmek üzere olan Türkiye ve O’nun dost ve müttefiki olan Türk & İslam ülkelerinin bir an önce birleşmesine bağlıdır. Bunun için önce zengin Arap ülkeleri yöneticilerinin kendi özel ikballerinin peşini bırakmaları, “Stockholm Sendromu”ndan çıkarak, kendilerini 150 yıldır sömüren emperyalist batının pençesinden kurtulmaları gerekmektedir.
ABD Ancak Filmlerde Kazanır
- 1nci ve 2nci Dünya Savaşlarında Japonları ancak atom bombasıyla yenebildi.
- 1975’te Vietnam'da 60 bin kayıp verip çekilmek zorunda kaldı. Yenildi.
- 1983’te Beyrut'ta Filistinli 18 yaşındaki mücahide bir kızın kamyonla yaptığı intihar saldırısında, 241 ABD ve 60 civarında Fransız askeri öldü. ABD Lübnan'ı derhal terk etti.
- Doksanlı yıllarda Somali'ye çıkarma yapan ABD deniz piyadeleri, yüzlerce kayıp verince çekilip gitmek zorunda kaldı.
- Küba'da 1961 Domuzlar Körfezi çıkartması, 1979’da Tahran’da ABD Elçiliği personelinin kurtarılması operasyonları tam bir fiyasko ile sonuçlandı
- Irak'ta 6 bin kayıp verdi. 1 trilyon dolar masraf etti. Sonunda İran'ın eline bırakmak zorunda kaldı.
- Bu yüzdendir ki Suriye'de kara harekâtından kaçınıyor ve PKK/YPG ile Vekalet savaşı yürütüyor. YPG’yi mayın eşeği gibi kullanıyor.
- Yegâne üstünlüğü, hava ve deniz kuvvetlerindedir. Kendisi güvenli bir coğrafyada bulunduğu için dışarıdan saldırıya uğrama ihtimali çok zayıftır.
- Can kayıpları kamuoyunda büyük tepki topladığı için Blackwater (Academy) gibi özel güvenlik şirketlerine iş veriyor. Bunların verdiği kayıplar asker sayılmıyor.
Türkiye’nin son 21 yıldır kaydettiği gelişmesi ve güçlenmesi; ABD, AB, İngiltere ve İsrail’i çok endişelendirmektedir. Türkiye’nin giderek daha da güçlenmesi ve İslam Ülkeleri ile bütünleşmesi ihtimali, onları panik halinde, daha evvel tasarladıkları senaryoları bir an önce sahneye koyma telaşına düşürmüştür.
Türk milletinin seciyesi tam bağımsızlık yönündedir. Şimdiye kadar çok kere, ölümü göze alarak, istiklali için savaşa girmekten çekinmemiştir. Bu nedenle varlığına – bekasına kastedilecek şartların belirmesi halinde, Türk Cumhuriyetleri ve bazı İslam Ülkelerine önderlik ederek, zillet içinde yaşamaktansa, izzetli bir mücadeleyi seçecektir.
