Nejat ÖZDEN

Nejat ÖZDEN

Eposta: Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

12 Temmuz 1947 tarihinde Ankara'da ABD ile imzalanan «Türkiye'ye Yardım Anlaşması” ile Türkiye, askeri ve siyasi açıdan ABD’nin vesayetine girdi. Birçok tavizlerle dolu bu anlaşma 3 Temmuz 1969 tarihinde ‘Askeri ve Ekonomik İş birliği Anlaşması’ başlığıyla yeniden düzenlenmiş olsa da harp silah, araç ve gereç, savaş taktiği ve tekniği ile ülkenin stratejik konulardaki karar alma süreçleri, ABD’ye bağımlı olmaktan kurtulamadı. Bu bağımlılık, ABD kongresinde çıkarılan ve tarihe ‘Truman Doktrini’ olarak geçen yasanın kapsamına alınmamız ile birlikte ülkemizde bir iç hukuk haline getirildi.

Pazartesi, 04 Aralık 2023 14:06

Kıbrıs, 2. Filistin Olmasın! (2)

Kıbrıs, Akdeniz’in uçak gemisidir. O bakımdan Jeopolitik ve jeostratejik açıdan önemi çok büyüktür…

Pazartesi, 27 Kasım 2023 08:43

​Kıbrıs 2. Filistin Olmasın!

Kıbrıs’ın Jeopolitik Konumu: Kıbrıs, tarih boyunca Orta Doğuya açılmak isteyen devletler için, vazgeçilmez stratejik ve ticari bir üs olarak görülmüştür. Ada, etrafını saran bölgelere ‘bölgesel ve stratejik güç’ olma yolunda bir açılım sağlar.

Coğrafi konumu göz önüne alınarak, İskenderun Körfezi’ne doğru uzanan bir uçak gemisine benzetilen Ada, her dönem stratejik önem ve özelliğini korumuştur. Adayı elinde bulunduran güç, her zaman Türkiye’den Mısır’a, Lübnan’dan, İran’a kadar olan bölgeyi kontrol etmiştir.

Soğuk savaşın sona erdiği 1990 yılından sonra POTUS Jeorge W.Bush tarafından haçlı seferleri başlatılarak Irak, arkasından 2001’de Afganistan işgal edilmiştir. Fakat bu işgaller hem maddi hem de askeri kayıplara neden olduğu için batı kamuoyunda itirazlara neden olmuştur. Ünlü teorisyen Graham E. Fuller ki bu şahıs Amerikan RAND Corporation düşünce kuruluşunun daimi politik Danışmanı ABD Merkezi Haber alma Teşkilatı'nın Milli Haber alma Konseyi eski başkan yardımcısı yazar Amerikalı devlet görevlisi tarafından ileri sürülen ‘Medeniyet İçi Çatışma’ tezi İslam dünyasındaki iki fay hattı olan milliyetçilik ve mezhepçilik üzerinden hayata geçirilmiştir. Bizzat batının kurup finanse ettiği terör örgütleri İslam coğrafyasının yeni işgal vasıtaları olarak vekâlet savaşında kullanılmıştır.

2. Dünya savaşı Almanya’nın 1. Dünya savaşındaki paylaşıma itirazının bir sonucu olarak başlamış ve Avrupa kendi içinde kapışmıştır…

2. Dünya savaşından sonra kurulan Yeni Dünya Düzeni yâda iki kutuplu dünyada Müslümanlar temsil edilmemektedir. “BM ve benzeri yapılar hukukun üstünlüğünü değil, üstünlerin yani; ikinci dünya savaşının galiplerinin hukukunu esas almaktadır.”

“Onun için Dünya 5’ten büyüktür” diyoruz.

Malumdur ki; Jeopolitik kavramlar ve teoriler hep üretilmiştir. Bu zamana kadar jeopolitiğin tanımıyla ilgilenen bilim adamları şu dört kelimeyi hep kullanmışlardır. Medeniyet, devlet, siyaset ve coğrafya. Özellikle dünya hâkimiyet mücadelesi şeklinde gerçekleşen 1. ve 2.Dünya savaşlarının jeopolitik teorilerin etkisinde kaldığını söyleyebiliriz.

  1. Dünya savaşı; Osmanlı–Batı ekseninde Siyonizm’in tarif ettiği yolu,
  2. Dünya savaşı ise perde arkasında Siyonizm’le birlikte Londra-Paris-Berlin-Moskova hattını yani ‘Kara Hâkimiyet Teorisine’ ait yolu izlemiştir.

Teşekkürler Milletimiz.

Tebrikler Sayın Reis-i Cumhurumuz...

Rabbimiz hem Celal hem de İkram sahibidir.

Celal sıfatı, azamet sahibi ve yüce olmasına işaret eder. Tecellisi bazen dert, sıkıntı, imtihandır. Sabır gerektirir. Sabır ise; olgunlaştırır. İhya ve inşa eder. Kısa zamanda büyük mesafeler kat edilmesine imkan sağlar.

Ve'l İkram ise; cömertliğini merhametini, asalet ve şerefini temsil eder. Sabreden kullarına sabırları nispetinde gelir.

Pazartesi, 13 Şubat 2023 10:35

NATO Gittikçe Metternich'e Mi Benziyor? (1)

1715, 1815, 1911-1915 yılları Devleti Aliye-i Osmaniye için, 2011-2015 yılları ise bütün bir İslam Dünyası için çok tesirli hadiselerin zuhur ettiği, dünya nizamının yeniden şekillendiği dünyaya adeta format atıldığı yıllardır. Bu dönemlerde “hasta batı” hep kazanırken biz sürekli kaybettik, geriledik. 2011-2015 dönemi için henüz bir şey söylemek ise erkendir. Çünkü savaş hala devam etmekte ve henüz kimin kazanacağı belli değildir. Türkiye için bu savaşın nereye evrileceğine 2023’te milletimiz karar verecek. Farkında mıyız acaba?

Kılıçdaroğlu’nun Mayıs 2010’da yönetime getirilmesi ile birlikte oluşan yeni anlayış partiyi hiç olmadığı kadar Amerikancı ve küreselci bir çizgiye taşımıştır. Baykal’a tertip edilen kaset komplosunun amacı partide bir vites değişikliği yani Parti’nin küreselcilerle el ele kol kola olmasını sağlamaktı.

Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi ‘İstiklal ve İstikbalimiz’ in temini üzerinedir.

Kemalizm’le birlikte ‘laiklik’ temel unsur haline getirildi ve uğruna her şey feda edildi.

Altılı masanın içtiği andın adıdır ‘Misak-ı Müstemleke’…

Goebbels Kemal, 2-5 Kasım 2022 tarihleri arasında önce ABD sonra İngiltere’ye gitti. ABD’de, daha çok Türkler’le, İngiltere’de ise Londra bankerleri ile görüştü. Ziyaretinin sebebi; olurda iktidara gelirse lazım olacak parayı bulmaktı.

Birçok şirketle görüşüldü.

Afganistan, jeopolitik ve jeostratejik açıdan Asya’nın kalbi durumundadır. Kıtalar ve bölgeler arasında yer alan bir ülkedir. Huzuru, barışı ve refahı çevresinde; Orta Asya (Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan) Pakistan ve İran’da da huzur ve barış demektir. Afganistan, Orta Asya, Hint Okyanusu ve Ortadoğu’ya giriş-çıkış için bir kavşak noktada bulunmakta.Hala keşfedilmeyi bekleyen bakır, petrol, lityum, uranyum kaynakları olan muazzam bakir bir bölge.

Afganistan’ın emperyalizmin oltasına takılı bir balık olmadan, sınai, iktisadi ve içtimai açıdan gelişmesini sağlayabilmesi için ABD’yi bırakıp halkı arkasına alması, bütün kesimleri kucaklaması gerekmekte.

Pazar, 18 Aralık 2022 15:57

Türkiye-ABD İlişkileri Üzerine

Türkiye-ABD ilişkileri 1947'de İnönü'nün Milli Şefliği döneminde başlamıştır. ABD ile yapılan anlaşmanın başlığı dikkat buyurun "Türkiye-ABD Anlaşması" değil, "Türkiye'ye Askeri ve Ekonomik Yardım Anlaşması"dır. Bu başlığın kendisi bile milletimiz için son derece aşağılayıcıdır. Tıpkı sömürge ülkeleri yapılan tek taraflı anlaşmalar gibi.

Yahudi gerçekliğini doğru analiz edebilenlerden biriside Louise Marchalko’dur. Aslen Macar olan Marchalko Bolşevizm ve vahşi Kapitalizm’in arkasındaki sinsi gücün kim olduğu ile ilgili fikirleriyle tanınır.1945’te Bolşevikler, henüz Macaristan’ı işgal etmeden ülkesini terk etmek zorunda bırakılmıştı. Yahudilerin milletleri yok etme planlarını anlattığı “Dünya Hâkimleri Yahudi” isimli kitabını mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Çünkü; “Yahudi Nazizmi-Siyasal Siyonizm” anlaşılmadan günümüz meseleleri çözümlenemez.

Çarşamba, 07 Temmuz 2021 10:25

'Goebbels Kemal'

2'nci Dünya Savaşı'nın önemli simalarından biriside Hitler'in sağ kolu olan Propaganda Bakanı Joseph Goebbells'dir. Goebbels, Dünya tarihinde kara propagandayı en iyi şekilde kullanıp kitleleri peşinden sürükleyen sayılı insanlardandır. Goebbels’in görevi Nazilerin insanlık dışı uygulamalarını dünyaya haklı göstermekti. En çarpıcı konuşmalarını içeren "Büyük Yalanlar" isimli kitabı meşhurdur. Nazileri iktidara taşıyan yalana dayalı propaganda tekniklerini içerir. Bu kitabın kapağında "Gelecek ya bizim olacak, ya da ortada gelecek diye bir şey olmayacak" yazar.