İsrail’in son yıllarda Körfez ülkeleri ve Mısır ile normalleşme süreçleri nedeniyle Filistin’deki drama seyirci kalmadı. Kendi saltanatlarını batılı ülkelerin desteği ile sürdüreceklerine inanmakta, monarşik yönetimlerden vazgeçmemektedirler. En azından petrol ihraç eden Arap ülkelerinin İsrail’e bir petrol ambargosu ilan etmeleri gerekirdi.
NATO Genel Sekreteri, her zamanki gibi ittifaktaki hâkim ülkeler İngiltere ve ABD’nin rahatsız olmayacağı bir ifade kullanarak, Filistin dramını görmezden gelmiştir.
BM Genel Sekreteri, Filistin’in yok edilmesi karşısında “etkisiz eleman” rolünü oynamaya devam etmektedir. Zaten, kendisinin işvereni (!) olan BM’nin patronlarının aksine hareket etmesi beklenemezdi.
Beyinleri Kemiren Delice Sorular:
1. ABD Doğu Akdeniz’e niçin devasa bir güç getirdi?
ABD, zaten İsrail’in son derece eğitimli ve modern araç ve silahlarla donatılmış güçlü ordusu karşısında, 20.000 kadar askeri ile ancak bir cüce mesabesindeki Hamas’a karşı, iki büyük uçak gemisi, denizaltılar ve su üstü harp gemilerinden oluşan deniz görev gücünü neden nakleder? Her bir Uçak gemisinde 150 kadar modern savaş uçağı, Helikopterler, SİHA’lar, Zırhlı Muharebe Araçları ve Son model Tanklar ile bir yere amfibi harekât mı icra edecek?
İsrail’in Hamas karşısında sanki zafiyet gösterecek kadar güçsüz bir durumu varmış gibi, adeta Çin ile muharebe edecekmiş gibi getirilen bu devasa kuvvet ne maksatla kullanılacak?
Bunun zahiri sebepleri:
- Sadece minnacık bir kuvvetiyle İsrail’e mahdut hedefli bir taarruz icra eden Hamas’a karşı destek sağlamak,
- İsrail’e karşı muhtemel bir müdahale yapabilecek İran – Türkiye gibi ülkelere göz dağı vermek
- Başta sahipsiz duruma getirilen Suriye’nin Şam ve Halep Havalimanları olmak üzere ve mücavir diğer ülkelerdeki sivil -askeri havaalanlarını kullanmalarını önlemek (Nitekim İsrail Şam ve Halep sivil havalimanlarını önceki gün kullanılamaz duruma getirmiştir.)
- Lübnan’daki İran yanlısı Hizbullah ve diğer devlet dışı paramiliter İran gruplarının Filistin’e yardıma gitmemeleri için gözdağı vermek,
- Denizden Gazze şeridinden Hamas ve Filistin Halkına yardım gelmesini abluka ile önlemek gibi görünse de İçinde onlarca kruvazör, Firkateyn, Muhripler, Denizaltılar da dahil olan devasa ABD Donanması’nın aslında Daha Büyük Hedefleri olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek.
ABD Donanması’nın Doğu Akdeniz’e getirilmesinin hali hazır ve gelecekteki daha farklı sebepleri
- Doğu Akdeniz’de son yıllarda tespit edilen milyarlarca m3 fosil yakıt ve hidrokarbon yataklarının, hangi ülkenin Münhasır Ekonomik Bölgesinde (MEB) veya deniz yetki alanlarında kaldığına aldırış etmeksizin; bu kaynaklara el koymak, yatakların tamamının Amerikan, İsrail, Yunan firmaları tarafından işletilmesini himaye etmek,
- Bu ihtimale karşı itiraz edecek başta Türkiye olmak üzere, bölgenin asıl sahibi ülkelere mâni olmaya hazır olmak,
- Kıbrıs Rum Yönetimi ile koordineli olarak, KKTC topraklarını, Kıbrıs çevresindeki Türk MEB’ndeki hidrokarbon yataklarını da ele geçirerek Yunanistan’a vermek,
- Lübnan ve Filistin’in deniz yetki alanlarına çökerek, buralardaki fosil yakıtları işletmek
- Suriye kuzeyinde palazlandırdığı PKK/YPG’nin Türkiye tarafından tamamıyla yok edilmesini önlemek maksadıyla, onları himaye etmek olabilir.
- Türkiye’nin desteği ile, Azerbaycan tarafından Ermenistan’ın yenilerek Karabağ’ı kaybetmesinden ABD ve Fransa çok rahatsız oldu. ABD, yukarıdaki dört şıkta belirtilen konularda ilerl (DEVAMI YARIN)eme kaydederse, Ermenistan’ın Karabağ’ı yeniden işgaline yardımcı olabilir.