ASSAM'ın 4 yönetim organının yanı sıra 4 tane ana kurulu bulunmaktadır.
1) Yüksek İstişare Kurulu
2) Stratejik Araştırma Kurulları
3) İlmi Etüd ve Akademik Değerlendirme Komisyonu
4) Yayın Kurulu
Stratejik Araştırma Kurulları altında da 8 kurul ve bu kurullarında çeşitli sayılarda araştırma masaları bulunmaktadır.
Stratejik Araştırma Kurulları Çalışmalarından Sorumlu Koordinatör Başkan Yardımcıları | ||
---|---|---|
Akademik Kurul Çalışmalarından Sorumlu Koordinatör Başkan Yardımcısı
Kayseri ASSAM il temsilciliği planlı seminerler çerçevesinde sorumluluk bölgesi olan Yakın Doğu Ülkelerinden Afganistan'ı incelemiştir.
Sunumu indirmek için tıklayınız...
Bölgede PKK/ KCK ‘nın Devlete paralel yapılanması açık bir şekilde devam etmektedir. Bu yapılanma şu alanlarda kendini hissetmektedir;
1- PARALEL YARGI : Özellikle kırsal alanlarda kendi yargısını oluşturma gayreti içindedir. Köy uzlaşı komisyonları adı altında kırsal kesimdeki arazi anlaşmazlıkları başta olmak üzere tüm ihtilaflar bu komisyonlar tarafından ele alınmakta incelenmekte ve karara bağlanmaktadır. On yıllardır kadastro mahkemelerinin sonuçlandıramadığı davalar bu komisyonlar tarafından sonuçlandırılmaktadır. Bilindiği gibi güvenlik nedeniyle uzun süredir mahkemeler keşif yapamamakta ve bu yüzden birçok dava beklemede kalmaktadır. Örgüt bu durumu devlet yargısı aleyhine kullanmakta, devletin bölgede bittiğini söylemekte, mahkemelerin yıllarca sonuçlandıramadığı davaları sonuçlandırdığının propagandasını yapmaktadır. Ayrıca kırsal alandaki kız kaçırma, kan davası, zorla evlendirme gibi sosyal meselelere müdahale etmekte, komin hukuku üretmektedir. Kararlara itiraz edenleri cezalandırmaktadır.
ÇÖZÜM SÜRECİNDE HÜKÜMETTEN BEKLENEN CESUR YAKLAŞIM
Çözüm sürecinde yapılan yanlışlar veya eksikliklere ilişkin bir çok şey söylenebilir ancak bu yanlışların işin doğasında olduğunu göz ardı etmemek lazım. Çünkü kabul etmek gerekir ki Devlet ilk defa Kürt sorununun çözümünü böylesine kararlılıkla ele alıyor. Daha önce de bazı teşebbüsler oldu. Turgut Özal‘ın, Demirel-İnönü hükümetinin, Tansu Çiller hükümetinin bazı açıklamaları olmuştu. Ancak ilk defa bir hükümet bu kadar kapsamlı bir çözüm perspektifine sahip görülüyor. Tabiatı ile yeni bir yol deneniyor. Bu da bazı riskleri ve yanlışlıkları beraberinde getirir. Benzer durum, etnik meselelerini çözmeye çalışmış başka ülkelerde de yaşandı. İngiltere-İRA, İspanya-Bask, Kanada-Cubeck ve diğer çözüm deneyimlerinde yaşandı.
"...Partiler, hükümetler ve sürece dahil olan örgütler kendi tabanlarına yönelik konjönktürel tazyiklerden kaynaklanan, popülizme kayan diskurlar ve politikalar geliştirse de STK’ların ve medyanın bu popülist yaklaşımlardan uzak, süreci güçlendirecek farklı prezantasyonlarla sürecin devamlılığı için sinerji oluşturmaları gerekir. Böylelikle inisiyatif alan taraflara farklı lokasyonlar sunularak belirlenen yol haritasının nihai olmadığını ve nihai olacak olanın kalıcı barış olduğu hatırlatılmış olur..."
MİLLİ GÜÇ ve DEVLET (2)
Allah Resulü (SAV) inanmış küçücük bir topluluktan, dünyanın müstekbirlerine meydan okuyan, mustazaflara ise daima umut olacak Güç ve Devlet nasıl olunur onu da öğretti.
Hendek savaşında Mümin’ler, Medine’yi Farisi bir usulle savunmaya hazırlanırlarken, hendeğin kazıldığı bir anda önlerine bir kaya çıkmıştı. Parçalanamıyordu. Efendimize haber salındı. Kayanın başına geldiler. Kayaya üç balyoz darbesi indirdiler. İlk darbede müthiş bir kıvılcım çıktı ve güneye Yemen’e (San’a), ikinci darbede kuzeye (Şam), üçüncü darbede ise doğuya (İran) yöneldi.
IŞİD bugüne kadar gelinen İslamsızlaştırma virüsünün yeni versiyonu. Bu virüs kıyamete kadar vasıf değiştirerek kendisini geliştirerek devam edecek. Bu virüsle başa çıkmanın en kolay yolu bağışıklık sistemimizi aktif tutmaktır.
"İslam fıkhında kişiler arasında ve kişilerle yönetim arasında adaleti sağlamada uygulanacak hükümler, suç sayılan fiiller ve uygulanacak cezalar" konulu seminer İlahiyatçı Yazar Furkan Yılmaz ALTUNÖZ sunumuyla ASSAM Kayseri İl Başkanlığı tarafından 27 Ekim 2014 tarihinde Kayseri'de gerçekleştirilmiştir.
Sunum dosyasına aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Birleşmiş Milletlerin bugüne kadar izlediği politikalara bakıldığında genel olarak İslam Ülkelerinin karşıtı bir tutum izlediği görülmektedir. Bugüne kadar İslam ülkeleri nezdinde barışçıl bir adım atıldığı vaki değildir.
Kapitalizmin ulaştığı bu yeni aşamada, adına finans kapital denen, mali sermaye ve sanayi sermayesinin birleşiminden oluşan büyük sermaye grupları ve tekeller ortaya çıktı. Eski tip sömürgecilikten farklı olarak, özellikle 1870’lerden itibaren ortaya çıkan emperyalizm, bu kapitalist ekonomik gelişimin sonucudur.