Albert Pike’ın yukarıdaki görüşlerine uygun olarak, İsrail önce Filistin’in tamamını işgal ederek, sonra da ABD desteğinde Lübnan ve Suriye’yi işgal edebilir. Zaten Aralık 1981'de İsrail parlamentosu Knesset, Golan Tepeleri'nin ele geçirilen kısmını İsrail'e tek taraflı olarak ilhak etti. Bilahare, yıllardır besleyip büyüttükleri YPG/PKK ile birleşerek, Arz-ı Mev’ud sınırları içinde gördükleri Suriye, Irak ve Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunu işgale yeltenebilir. Yıllar önce, o dönemde Fethullah Cemaati olarak bilinen FETÖ’nün çıkardığı Sızıntı Dergisi sayılarından birinde, Kuzey Irak’taki Kürtlerin (Barzaniler, Talabaniler) aslında Yahudi oldukları tezi işlenmişti.
2. Yunanistan’ın Trakya Türk hududuna 60 km. mesafedeki Dedeağaç’ta, ABD Kolordusu’nun 4-5 yıldır konuşlandırılmasının sebebi ne olabilir?
Türkiye’nin yukarıdaki ABD & İsrail’in muhtemel maksatlarına engel olma ihtimaline karşılık, bu Kolordu ile, Kuzeybatıdan Türkiye’yi tehdit etmek ve bu Kolordu ile yapacağı bir gösteri taarruzunu karşılamak zorunda kalacak Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunu takviye maksadıyla kuvvet kaydırmasını önlemektir.
Dünya; 07 Ekim 2023 sabahı Filistin/Hamas Partisi güçlerinin İsrail’e karşı başlattığı “AKSA TUFANI” adını verdiği operasyon haberi ile dehşetle irkildi.
The anchoring of the American Warship USS Nitze in Istanbul and later in the Izmit Bay of Kocaeli has some deep meanings. This incident needs to be analyzed together with an article by the anti-Turkish American Henri Barkey, published by the US Council on Foreign Relations, in which Washington sets out the options for “military intervention” in the upcoming Turkish elections Foreign Affairs. Henri Barkey, who was mentioned in the July 15 coup attempt and the Gezi Park uprising, listed Turkey's policies that disturbed the West in the article, and also suggested candidates to the 6-table table.[1] In addition, he used arrogant expressions in his article stating that the President of Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan, should be threatened.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 04 Şubat günü yaptığı açıklamada, Aşırı sağcı siyasetçi Rasmus Paludan'ın Kur'an-ı Kerim yakma eylemlerinin ardından, bazı ülkelerin[1] konsolosluk kapatma hamlesinin ülkemiz için yapılan bir Uluslararası operasyon olduğunu ifade ederek, "Türkiye'ye karşı yeni bir psikolojik harp yürütülmektedir" dedi. TBMM Başkanı Sn. Mustafa Şentop da bazı ülkelerin Türkiye için yaptığı güvenlik uyarılarına yönelik "Türkiye'yi yıpratma, itibarsızlaştırma yönünde bir hamle olduğunu açık bir şekilde görüyoruz" demişti.
Son günlerde, İsveç başta olmak üzere, bazı kuzey Avrupa ülkelerinin vatandaşları tarafından Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim ve Türkiye Cumhurbaşkanı hedef alınarak tahrip - tahkir ve küfürler, hakaretler edildiği medyaya yansıyor. Duyarlı samimi her bir Müslümanın bu durumdan büyük bir acı ve üzüntü duymaması mümkün değildir. Allah’ın laneti, münkirlerin üzerlerine olsun!
Çoğunlukla İsveç ve Almanya’da yerleşen bölücü örgüt militanlarından ve sempatizanlarından İsveç’tekiler; her fırsatta ülkemize bayrağımıza ve devletimize, Cumhurbaşkanımıza çirkin saldırılarda bulunmaktadırlar. İsveç hükümetleri ülkede yerleşik bölücü terör örgüt mensuplarını Türk yargısına teslim etmekten kaçınmakta, milli ve manevi değerlerini çiğnemesine göz yummakta ve hatta teşvik etmektedir.
There is a word that has been heard frequently in the Turkish media in recent years: “Paramilitary”
According to the Free Encyclopedia Wikipedia; the term “paramilitary” is of Greek origin and is derived from the words “para” which means “external” and “military” which is the equivalent of the words “soldier”. In other words, a quasi-military power is expressed as a kind of military structure, function and organization, but supported by the state, consisting of irregular volunteers. According to Wiktionary; Claiming to be of Latin origin, it is derived from the words “para” meaning “nearby” and “military” meaning “soldier”. In other words, the word Paramilitary is defined as a civilian semi-military force group that assists the military forces. It is a quote from the French word “paramilitaire (auxiliary soldier)”.
Here I do not intend to bore the reader with the etymological origin of the word and its meanings. Well, what is the meaning and ascribed meaning of this word, which is frequently used by some opposition politicians? What is meant by this word?
Kasım 2022 başlarında, Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis ve İstanbul Rum Ortodoks Patriği ve İstanbul Başpiskoposu I. Bartholomeos, Dinlar Arası Diyalog forumuna ev sahipliği yapan bir İslam ülkesi olan Bahreyn'e geldi. Yani, bir anlamda “Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya” gelmişler.
Okuyucularımın “Ee, ne var bunda, Bahreyn'de dinler arası bir diyalog toplantısı yapılıyor. Dünya dini liderlerinin buna benzer toplantıları birkaç yıl arayla, dünyanın muhtelif yerlerinde yapılmaktadır. Bu da öyle bir toplantıdır.” dediklerini duyar gibiyim.
Arap Yarımadası’nı ikinci kez ziyaret eden Papa, Uluslararası Bahreyn Diyalog Forumu’nda konuşma yapmış; konferansa dünyanın çeşitli yerlerinden 200’ün üzerinde dini liderin de katılım yaptığı bilgisi alınmıştır. Tabii buna çanak tutan sözde Müslüman, alttan alta İran yanlısı Şii Gr.ların yaşadığı, Yemen’deki gibi, İran ile ittifak için pusuda beklediği, İran’ın Ortadoğu Şii Hilal’inin bir ucu olan Bahreyn Krallığı burası. Ne hikmetse, misyonerler, İran’da bu tür Dinler Arası Diyalog toplantıları düzenlemeye ihtiyaç duymuyorlar. Çünkü İran, Hristiyan batılı devletlerin hedef ittihaz ettikleri “Sünni İslam” coğrafyası dışında. Hatta bir anlamda da, batılı devletlerin örtülü bir müttefikleri bile sayılabilir.
Stratejik önemi ve coğrafi konumu tarih boyunca Türkiye’yi düzenli veya düzensiz, zorunlu veya gönüllü göç akınları için ya bir geçiş noktası ya da bir varış noktası haline getirmiştir.
Son yıllarda yazılı ve görsel basında sıkça duyduğumuz “Göçmen”, “Mülteci”, “Sığınmacı” kelimelerini, yerli yerinde ve olması gerektiği gibi doğru kullandığımız söylenemez. Günümüzde dünya çapında patlak veren göç krizinin anlatımında “mülteci” kavramı, özellikle medya tarafından, yanlış olarak, “sığınmacı” ve “göçmen” kavramları ile eşanlamda kullanılmaktadır.
Arapça’da “terketmek, ayrılmak, ilgisini kesmek” anlamına gelen hecr (hicrân) masdarından isim olan “hicret” kelimesi, genelde gayri müslim ülkeden (darülharp) bir İslâm ülkesine göç etmeyi ifade eder. Bu göç hareketlerine “Muhaceret”, göç edenlere ise, “Muhacir” denilmiştir. Hatta halk arasındaki söylenişi ile “Macır” olarak yaygınlaşmıştır.
2011 - Yemen’de “Arap Baharı” akımı kapsamında Halk Hareketlerinin Başlaması
2014 – 2022 İç Savaş Başladı ve hala devam ediyor.
2015 – 2022 İran ve Lübnan’daki Hizbullah destekli Husilerin başkent Sana’yı ele geçirmesi; Suudi Arabistan öncülüğünde oluşturulan Arap Koalisyonu’nun askerî müdahalesi ve koalisyon ortakları arasında yaşanan anlaşmazlıklar.
Aziz Milletimizin yüzyıllardır olayları ve olguları değerlendirmedeki Allah vergisi kabiliyeti, Müslüman Türk Milletinin “İrfan İmbiği”nde birikerek, zamanı ve sırası geldiğinde dertli gönüllere damlayan bir ilaç gibi, insan ruhunu teskin etmektedir.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyine yönelik hava harekâtının hasılası(!) netleştikçe, Türkiye’nin Askeri ve Siyasal Hedeflerine başarıyla ulaştığını gösteriyor.
24 Şubat 2022’de Rus Ordusunun Ukrayna’ya girmesi ile başlayan Ukrayna-Rusya Savaşının üzerinden tam 8 ay geçti. Bu savaşın giderek dünyanın gündeminde hayatın olağan bir akışı gibi algılandığının farkında mıyız?
In this declaration, within the scope of establishing the Joint Defense Industry Cooperation of Islamic Countries; As the main geography where most of these countries are located, in the “ASRICA” countries, besides the production of warfare weapons and vehicles, as a service sector application of the military art; by introducing the concept of “Defense Service Industry”, this activity is becoming more and more widespread in every Islamic country; it will be mentioned that efforts should be made under the control of states, to be put into legislation by placing them on a legal basis, and to play a catalyst role in developing the Islamic Countries defense industry cooperation environment.
ASSAM Vice President Ali Coşar's evaluation, published in 2015 and shedding light on today, has been published on our website. The PowerPoint presentation file of the research article written by ASSAM Vice President Ali Coşar on October 17, 2015 is in attachment.