There is a word that has been heard frequently in the Turkish media in recent years: “Paramilitary”
According to the Free Encyclopedia Wikipedia; the term “paramilitary” is of Greek origin and is derived from the words “para” which means “external” and “military” which is the equivalent of the words “soldier”. In other words, a quasi-military power is expressed as a kind of military structure, function and organization, but supported by the state, consisting of irregular volunteers. According to Wiktionary; Claiming to be of Latin origin, it is derived from the words “para” meaning “nearby” and “military” meaning “soldier”. In other words, the word Paramilitary is defined as a civilian semi-military force group that assists the military forces. It is a quote from the French word “paramilitaire (auxiliary soldier)”.
Here I do not intend to bore the reader with the etymological origin of the word and its meanings. Well, what is the meaning and ascribed meaning of this word, which is frequently used by some opposition politicians? What is meant by this word?
Altılı masanın içtiği andın adıdır ‘Misak-ı Müstemleke’…
Goebbels Kemal, 2-5 Kasım 2022 tarihleri arasında önce ABD sonra İngiltere’ye gitti. ABD’de, daha çok Türkler’le, İngiltere’de ise Londra bankerleri ile görüştü. Ziyaretinin sebebi; olurda iktidara gelirse lazım olacak parayı bulmaktı.
Birçok şirketle görüşüldü.
“Kashmir is a political issue and needs to be resolved through tripartite negotiations between India, Pakistan, and the leadership of All Parties Hurriyat Conference. The denial of right of self-determination that was promised to the people of Jammu & Kashmir by the United Nations Security Council can bring both India and Pakistan to the brink of nuclear catastrophe,” Mr. Ghulam Muhammad Safi said at a seminar organized by Istanbul-based NGO, Yeni Dunya Vakfi (The New World Foundation) on the subject of Kashmir. Speakers included: Mr. Ghulam Muhammad Safi, Leader of All Parties Hurriyat Conference; Mr. Abdul Rashid Turabi, Parliamentarian, Azad Kashmir; Dr. Ghulam N. Mir, President World Kashmir Awareness Forum and Dr. Ghulam Nabi Fai, Chairman, World Forum for Peace & Justice.
Kasım 2022 başlarında, Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis ve İstanbul Rum Ortodoks Patriği ve İstanbul Başpiskoposu I. Bartholomeos, Dinlar Arası Diyalog forumuna ev sahipliği yapan bir İslam ülkesi olan Bahreyn'e geldi. Yani, bir anlamda “Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya” gelmişler.
Okuyucularımın “Ee, ne var bunda, Bahreyn'de dinler arası bir diyalog toplantısı yapılıyor. Dünya dini liderlerinin buna benzer toplantıları birkaç yıl arayla, dünyanın muhtelif yerlerinde yapılmaktadır. Bu da öyle bir toplantıdır.” dediklerini duyar gibiyim.
Arap Yarımadası’nı ikinci kez ziyaret eden Papa, Uluslararası Bahreyn Diyalog Forumu’nda konuşma yapmış; konferansa dünyanın çeşitli yerlerinden 200’ün üzerinde dini liderin de katılım yaptığı bilgisi alınmıştır. Tabii buna çanak tutan sözde Müslüman, alttan alta İran yanlısı Şii Gr.ların yaşadığı, Yemen’deki gibi, İran ile ittifak için pusuda beklediği, İran’ın Ortadoğu Şii Hilal’inin bir ucu olan Bahreyn Krallığı burası. Ne hikmetse, misyonerler, İran’da bu tür Dinler Arası Diyalog toplantıları düzenlemeye ihtiyaç duymuyorlar. Çünkü İran, Hristiyan batılı devletlerin hedef ittihaz ettikleri “Sünni İslam” coğrafyası dışında. Hatta bir anlamda da, batılı devletlerin örtülü bir müttefikleri bile sayılabilir.
Stratejik önemi ve coğrafi konumu tarih boyunca Türkiye’yi düzenli veya düzensiz, zorunlu veya gönüllü göç akınları için ya bir geçiş noktası ya da bir varış noktası haline getirmiştir.
Son yıllarda yazılı ve görsel basında sıkça duyduğumuz “Göçmen”, “Mülteci”, “Sığınmacı” kelimelerini, yerli yerinde ve olması gerektiği gibi doğru kullandığımız söylenemez. Günümüzde dünya çapında patlak veren göç krizinin anlatımında “mülteci” kavramı, özellikle medya tarafından, yanlış olarak, “sığınmacı” ve “göçmen” kavramları ile eşanlamda kullanılmaktadır.
Arapça’da “terketmek, ayrılmak, ilgisini kesmek” anlamına gelen hecr (hicrân) masdarından isim olan “hicret” kelimesi, genelde gayri müslim ülkeden (darülharp) bir İslâm ülkesine göç etmeyi ifade eder. Bu göç hareketlerine “Muhaceret”, göç edenlere ise, “Muhacir” denilmiştir. Hatta halk arasındaki söylenişi ile “Macır” olarak yaygınlaşmıştır.
Afghanistan is the heart of Asia in terms of geopolitical and geostrategic aspects. It is a country located between continents and regions. It means peace and tranquility around its peace, tranquility and prosperity, as well as in Central Asia (Uzbekistan, Tajikistan, Turkmenistan), Pakistan and Iran. It is at a crossroads for entry and exit from Afghanistan, Central Asia, the Indian Ocean and the Middle East. It is an enormous virgin region with resources of copper, oil, lithium, uranium still waiting to be discovered.
In order for Afghanistan to be able to develop industrially, economically and socially without a fish caught in the hook of imperialism, it needs to leave the USA and take the people behind it and embrace all segments.
2011 - Yemen’de “Arap Baharı” akımı kapsamında Halk Hareketlerinin Başlaması
2014 – 2022 İç Savaş Başladı ve hala devam ediyor.
2015 – 2022 İran ve Lübnan’daki Hizbullah destekli Husilerin başkent Sana’yı ele geçirmesi; Suudi Arabistan öncülüğünde oluşturulan Arap Koalisyonu’nun askerî müdahalesi ve koalisyon ortakları arasında yaşanan anlaşmazlıklar.
“The aim of our organization is to make determinations at an academic and political level regarding current problems in world politics, especially in the Islamic Countries; and to present a solution to these problems so as to create an atmosphere of peace and security in the world,” this was stated by [E] Kd. Alb. Ali Cosar, General Secretary of Istanbul-based ASSAM, (Justice Defenders Strategic Studies Center), during an intensive briefing with Kashmiri delegation. Some board members of ASSAM joined the briefing via zoom. The Kashmiri delegation included: Dr. Ghulam N. Mir, Chairman, ‘Kashmir Diaspora Coalition (KDC) and President, World Kashmir Awareness Forum; Dr. Mubeen Shah, Vice Chairman, KDC and President, Istanbul-based Kashmir House; and Dr. Ghulam Nabi Fai, Chairman, World Forum for Peace & Justice.
Turkiye-US relations began in 1947 during the National Chiefdom of İnönü. Please note that the title of the agreement with the USA is not the “Turkey-USA Agreement” but the “Military and Economic Aid Agreement to Turkey”. Even this title itself is extremely insulting for our nation. Just like unilateral agreements with colonial countries.
Aziz Milletimizin yüzyıllardır olayları ve olguları değerlendirmedeki Allah vergisi kabiliyeti, Müslüman Türk Milletinin “İrfan İmbiği”nde birikerek, zamanı ve sırası geldiğinde dertli gönüllere damlayan bir ilaç gibi, insan ruhunu teskin etmektedir.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyine yönelik hava harekâtının hasılası(!) netleştikçe, Türkiye’nin Askeri ve Siyasal Hedeflerine başarıyla ulaştığını gösteriyor.
اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَۜ
Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah'a aidiz ve şüphesiz O'na döneceğiz.
Akit Medya Grubu İcra Krl. Bşk. Mustafa Karahasanoğlu'nun vefat ettiğini üzüntü ile öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz.
#İslam #ASSAM #AKİT #AKİTMEDYA #MustafaKarahasanoğlu
24 Şubat 2022’de Rus Ordusunun Ukrayna’ya girmesi ile başlayan Ukrayna-Rusya Savaşının üzerinden tam 8 ay geçti. Bu savaşın giderek dünyanın gündeminde hayatın olağan bir akışı gibi algılandığının farkında mıyız?